TSK’da, kurum ile çalışan personel arasında yakınlık oluşması, aidiyet duygusunu artırmak maksatlı olarak önemli günlerde personelin cep telefonlarına mesaj gönderilmesine başlanmış olduğunu öğreniyoruz.
İlk başlarda bayram kutlaması, trafik kurallarına dikkat edilmesi şeklinde başlamış olan mesaj gönderme işi daha sonra vefat eden personellerden Dayanışma Vakfı’na üye olmayanların ailesine bir ödeme yapılamaması üzerine bir astsubay ve bir uzman erbaş örneği verilerek personelin vakfa üyeliği teşvik edilmiş olduğu iddia edilmekte.
Şimdi, adalet arayan bizler; olaylar üzerine yazması en kolay bir ülkede(!) yaşarken, assubayların uğradığı adaletsizlikleri yıllardır yazdığı için, hatta astların kendisini arayıp dertlerine tercüman olmasını talep etmesinden dolayı, düşürüldüğü durum için Umur Talu’dan, özür mü dilemeliyiz? Yoksa ne yapmalıyız?
Astlar, varlığı görmezden gelinerek, devlet imkânlarında ötelenen astlar…
Astlar, nereye başvuracağını şaşırmış astlar…
Silsile yoluyla hak arayıp uğraşılan astlar…
BİMER’e derdini iletip derman bulamayan ve de niye başvurdun diye sorgulanan astlar…
AİHM’den adalet bulan astlar…
Anayasa Mahkemesi’nden adalet bulabildiği için Anayasa Mahkemesi üyelerinin Genelkurmay’da yemekle ağırlandığı ve belki de önlerinin kesilmeye çalışıldığı astlar…
İntiharları çoğunlukla borca ve ailevi sorunlara bağlanan astlar…
Bir insan intihar etmeden önce dışarıya hiçbir belirti vermez mi?
Hiç, herhangi bir şeye isyan eder şekilde tepki göstermez mi?
Hiç, dalıp dalıp gitmez mi?
Tüm bu belirtiler onca insan içinden birilerince ve amirlerince sorgulanarak danışmanlık hizmeti verildiği karşılıklı imzalarla belgelenmez mi?
İntiharları; borca ve ailevi sorunlara bağlamadan önce, amirlere sorulmaz mı? Sorunu varsa şimdi mi öğrendiniz. Neden şimdi bunları söylüyorsunuz. Nerde kaldı sizin amirliğiniz, denmez mi?
Devletler ancak adaletli hukuki kurallarla varlığını sürdürebilir. Adalet ise aynı zamanda vicdanlarda hissedilen bir duygudur. Akıl sahibi her insan bu duyguyu hissedendir.
Adaletsizlikten yola çıkılarak bir devlet sistemi oluşturulamaz. Gelin adaletsiz bir devlet kuralım dense, kimse onlara destek vermez.
Devletlerin kuruluşundaki en masum beklenti; birlikte adalet içinde olarak eğitim, sağlık, güvenlik gibi ihtiyaçların ortak karşılanmasıdır. Devleti meydana getirenlerin en büyük beklentileri adalet içinde bir yaşamdır.
36° -42° kuzey enlemleri ile 26°-45° doğu boylamları arasından diğer enlem ve boylamlarda yaşayan insanlara ne gibi evrensel kurallar ve insan yaşamını kolaylaştıran buluşlar sunulmaktadır? Bilen var mı?
Eğer bu enlem ve boylamlardan insanlığa bir şey sunulmamaktaysa bunun sebebi kimlerdir? Bunlar kimlerdendir?
Askeri Ceza Kanunu’nun 95’inci maddesinin ilgili bendi gereğince Milli Savunma Bakanı’nın izniyle mahkemeye verilmeden önce, Umur Talu’nun yazdıklarından yola çıkılarak tüm sistem gözden geçirilmeliydi. Kazanım bundaydı…
[b]Konu ile ilgili olarak daha önce yayınlanan yazımızın linki [/b]
https://www.emekliassubaylar.org/component/k2/item/2137-%C3%A7ok-%C3%B6nemli-hukuk-m%C3%BCcadelesi
Benim derece kademe sorunum yok ama ben assubay kaynağı olan MYO mezunlarının bizimle kıyası mümkün olmayan memurlardan daha alttan göreve başlatılmasını içime sindirmezken bu okul mezunlarının sessiz kalmasını anlamıyorum. TEMAD başarsın derseniz boşuna heveslenmeyin Birileri kazansın ben de o zaman dava açar kazanırım kolaycılığına kaçmayın Değerli İsmail ağabeyim emeklerine sağlık