Tarih 24.Aralık.2014 sabah kalktım, bilgisayarda bir haber. 6 Jandarma Astsubayı meslekten ihraç. Disiplin yasasının yürürlüğe girişi 31.12.2012… Aradan bir yıl bile geçmedi der. Sayın Dede Ersel Aksu’nun 23.12.2013 tarihinde ağlamaklı sızlanımlarla dolu anlatımlarına. Bende kendilerine içtenlikli katılım içindeyim.
Gerekçe, disiplin yasası ve kabahat türünden suçlamaların, puanlarının toplanması olmalı. Yasalalarda yazılı olmayan kabahat türünden suçlamalardır. Disiplin yasası kapsamına giren olgulardır.
Yasalarda yazılı suç nevinden olanlar. “Kasıt-Kusur-İhmal gibi olumsuz olguları”
Zaten askeri mahkeme veya bağımsız mahkemelere gider suçluları.
TSK. dışında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kamu hizmeti gören diğer kurumlarımda benzer ve bu türde yaptırım içerikli ceza verebilme yetkisi olan yasalar varmı?
Üniformalı olup, eşdeğer olarak jandarma hizmetlerine benzer hizmet veren kurumlar var. “T.C.“ devletinde. Örnek; Emniyet Genel Müdürlüğü Hizmetleri.
Devletin, diğer kurumlarında olmayan, Disiplin Yasası neden bu kurumda var?
Bu yasa, uygulanan kişiler üzerindeki verilere dayalı. Subay-astsubay-uzman personel arasında istatistik yapılmalıdır. Yasanın ne ölçüde, kimlere nasıl uygulandığı belirlenir ise varsayılan suç nevilerinin gerçekten neden işlendiği ve bunların statüleri anlaşılacaktır. En önemli konu budur.
Kamuoyunun gerçekleri bilmesi için, Disiplin Yasası uygulama sonuçlarının istatisk ortamında incelenmesine mutlak ihtiyaç vardır.
İstatistik; gerçekleri, verilere dayalı olgularla doğru olarak ortaya çıkaran bir bilim koludur.
Bu yasanın, hizmete ve kamuya katkısı nedir? Gayesi nedir? Ayrıcalıklı uygulamalar varsa eğer, ortaya çıkaracaktır istatistik incelemeleri.
Çünkü, her yasanın belli bir işlevi vardır, devlet yasalar ortamında.
Varlığı da hizmete katkısı ile ölçülüdür..
Yaptırım içeren yasalar, tüm kamu kuruluşları ortak uygulama alanıdır. Tüm kamu çalışanlarını kapsar nitelikte ise ceza yasalarında da eşitlik ilkesi var demektir.
Kamu çalışanları ortamında belli bir kuruma has, kuruma ayrıcalıklı disiplin yasası, kişi eşitlik ilkesine, özgürlüğüne ve üyesi bulunduğumuz Birleşmiş Milletler’in İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kriterlerine uyum içerisinde değildir. Nedeni, ayrıcalıklı olduğu içindir. Haksız cezaların iptali için bağımsız mahkemelere dava açma yetkisi de olmadığı içindir. Bu yasada objektif, sübuta ermiş suç olgusu olmasa bile amirin, kişiye yoruma yönelik, disiplin bahanesi ile suçlama olasılığı vardır.
Çünkü, disiplin temininin takdiri yasalara dayandırılsa da, tamamen amirin inisiyatifindedir.
Beyannamenin madde: 7-8-10-11 ‘özellikle 10. maddesi‘, Disiplin Yasası ile çelişki halindedir.
Emirle vatan için şehitlik mertebesine gönderilenlere özel disiplin yasası neden? Sorguladığımız budur!
Oysa, yasaların ruhu evrenseldir ve geneldir. Disiplin yasasının, özellikle ceza içeren 32-33-34 maddeleri Disiplin Kurulu oluşumunu belirler. Bu kurulu oluşturanlarda, hukuk eğitimi, ceza verebilme yetkinliği ve donanım zorunluluğu aranmamaktadır! Disiplin yasası hükmüne dayanarak, cezanın sonuçlarını bilmeyenlere, cezalandırma eğitimi almayanlara, ceza verme yetkisi tanımaktadır!
Cezalandırmada, verilen cezanın niteliği-niceliğini tespit donanım ile ilgilidir. Cezalandırmada, sonuçların olumlu olması, bilimin ışığında mümkündür. Amirlerin, Disiplin Kurulu oluşturması ise “ben seçtim, oldu” demektir. Yasa izin verse bile, seçilen kişilerin donanım eksikliğinin gereksiz mağduriyetlere sebep olacağı açıktır!
Bu konuda, hukuk ve ceza eğitimi, donanımı şart olmalı. Ceza verebilme konusu, suç işlemeye karşı caydırıcılık özelliğini beraberinde getiren önemli bir yaptırımdır.
Disiplin gerekçesi öne sürülerek yasalarda yazılı olmayan kabahatları kapsayan cezalandırma ve yasa zorlaması ile oluşan disiplin, kişileri sindiricidir. Hizmet verimini düşüren olgudur. Verimlilik gayesinden uzak bir yaptırımdır. Sonuçları içtenlikli ve verimli olamaz.
İçtenlikli, güvene bağlı, sevgi içeren disiplin daha etkilidir ve kalıcıdır. Disiplinli olma alışkanlığını da beraberinde kazandırır. Amirler emirle şehitlik mertebesine sevk ettikleri personeline ceza verme yerine, astlarının güvenini, sevgilerini kazanma konusunda kendilerini yetiştirmeliler, farklı eğitim almalıdırlar.
Cezaların birikip 18 puandan fazla olunca veya 2 amirden 12 den fazla ceza alarak, başkaca hiç bir yasal veri ve karine gösterilmeden meslekten ihraç edilmek, yaşam için cezaların en ağırlarından biridir!
Sadece cezalandırılanla sınırlı kalmaz. Bakmakla yükümlü olduğu eşi ve günahsız çocuklarını cezalandırmaktır. Varsa, bakmakla yükümlü olduğu ebeveynlerini de cezalandırmaktır. Yasanın, yaptırımlarının sonuçları budur!
Puan biriktirip, meslekten ihraç olayı devletin diğer kurumlarında yoktur! Verilen cezaya itiraz olgusu da yoktur. Kabahatların sonucu ağır bir cezalandırma olgusudur, ihraç. Serdededilen hüküm, mükerrer cezalandıma olasılığı ile eşdeğerdedir. Mükerrer cezayı beraberinde getirmektedir.
Şöyleki; kişiye kabahata dayalı ceza veriliyor. İnfaz ediliyor. Sonuçları bitmiş olması gerekirken, sonradan genel infaz sisteminin ön görmediği şekilde, bunlar birikip belli bir puana, miktara ulaşınca bu defa daha ağır bir yaptırım ile meslekten ihrac uygulanıyor.
Konunun cezalandırma sistemi olarak incelenmesi gerekir. Bu türde bir yaptırım, uygulayıcının yanılma ihtimalinde. Mağdurun bağımsız yargıya itiraz hakkı olmalıdır.
Evrensel insan hakları ile çelişkilidir. Beyannamenin 10. maddesi kesindir ve tarafsız mahkemelerde hak arama olgusundan bahseder.
Kabahatlar değil, yasalarda belirlenen gerçek suçlar zaten mahkemelerin işleridir.
Yasalarda yazılı olmayan kabahatler sonucu oluşan bu olgular, vicdan ölçülerine vurulduğunda, iç sızlatıcı sonuçları ortadadır. Uygulayanların yeterliliği, ceza verme eğitimden geçmedikleri ve donanımlı olmadıkları için kusursuz olduğu söylenemez. Empati duyguları ile sonuçta, uygulayanları da huzursuz etmesi gereken bir olgudur. Çağdaş hiç bir ülkede olmayan ve devletin başka kurumlarında bulunmayandır eleştirdiğimiz, disiplin yasası. Kişiler üzerine bir eleştirimiz yoktur.
Ancak, meslekten ihraç gibi çok ağır sonuçları olan bir olgunun kabahatlere dayalı disiplin yasasına bağlı suçlamalar, puanlama sistemine göre değil de, ceza yasalarındaki suç nevilerinin karine gösterilerek sübuta ermiş somut olgular, objektif suçlara göre olması daha özlenen durumdur. Disiplin olguları, bakışa göre ve suçlayan kişiye göre değişme olasılığı olan sonuçlardır.
Bu yasa, Anayasa Mahkemesi’nin denetiminden mutlaka geçmelidir.