Dolar 35,1981
Euro 36,7471
Altın 2.968,65
BİST 9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 6°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
6°C
Hafif Yağmurlu
Paz 9°C
Pts 10°C
Sal 8°C
Çar 8°C

Demokrasi ve Totaliter Rejimlerde Siyasal Katılım

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
17/06/2013 8:56 PM
2

Demokratik sistemlerin unsurlarından olan siyasi partilere siyasi tercihlerine göre oy vererek meclise temsilci gönderen halk, siyaseti yakından takip ederek gerektiğinde tepkisini gösterebilmekte.

Demokrasilerde halkın tepkisi bireysel tercihler, çabalarla olurken; baskıcı, totaliter rejimlerde ise devlet imkânlarıyla halkın topluca seferber edilmesi şeklinde rejime mahkûm edilmiş insanlar bir araya getirilebilmekte.

Demokratik rejimlerde halkın tepkisine başta hukuk kuralları olmak üzere, insan hakları çerçevesinde cevap verilirken; otoriter rejimlerde halkın siyasete katılımını engellemek için depolitizasyon amaçlı olarak siyasal uygulamalara tepki gösteren halka orantısız güç uygulanır, halk adeta linç edilir.

Son olarak Hükümet tarafından Taksim Gezi Parkı’na yapılmak istenen alışveriş merkezine ve Topçu Kışlası’na karşı halkın bireysel tercihleriyle meydana gelen karşı duruşu nedeniyle halka yapılan müdahalenin demokrasiden çok totaliter bir yönü olduğu görülmekte.

Avukatların yaka-paça, yerlerde sürütülerek gözaltına alınması, demokratik hakkını kullanan insanların yüzünü-gözünü hedef alır şekilde biber gazı atılması, insanların gözünü kaybetmesi, yere düşen ve kolaylıkla gözaltına alınabilecek insanların tekmelenmesi, evlerin camından içeri gaz bombası atılması, su sıkılması, şiddet uygulanmasının hiç de demokrasiyle örtüşür hali yoktu.

Gezi eylemlerine kadar ülke gündemi İmralı  görüşmeleriydi. Görüşmeye kim gitti, kim gidecek, terörist başının bugünkü mesajı ne olacak, idi. 

Terör eylemleri yoluyla güpegündüz iş yerlerine molotof kokteyl atan, inşaları, araçları yakan, haraç toplayan, kaçakçılığın her türlüsünü elinde tutan, mitinglerinde kürdistan bayrağı taşıyan-asan PKK terör örgütü üyelerine dahi uygulanmamış oranda bir güç uygulamasıyla baş başa kaldı, Gezi eylemcileri.

Gezi eylemini PKK’lılar yapsaydı aynı  oranda güç uygulanabilir miydi? Yere düşen bir PKK’lı linç edilebilir miydi? Yoksa eylemcilerin uzağında mı durulurdu?

İktidar olarak madem bu denli güçlüydünüz, neden, PKK’nın isteklerine boyun eğdiniz?

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.