Assubaylar bu orduya ve milletine sadakatini teri,kanı ve canı ile kanıtlamış bunun karşılığında tek talepleri olan ADALET’ten mahrum bırakılmış kahramanlardır;
“Assubay olmadan bırakın ordunun savaşmasına asker karnını doyuramaz” sözümüzün gerçeği hergün yeniden anlaşılmaktadır.
Assubaylar yıllardır kendilerine önyargılarla yapılan sosyal,ekonomik ve insani haksızlıklarının daha çok demokrasi ile mümkün olacağına inanarak demokrasimizin gelişmesine katkı sunmaktadırlar,
Nitekim 15 Temmuzda hain haşhaşi örgütünün darbe girişiminde demokrasiye bağlı assubaylar canları pahasına darbeye karşı durarak demokrasinin kazanımına büyük katkılar sağlamışlardır;
Ölümü göze alarak darbe girişimine katılanlara Kuleli Askeri Lisesinde görevli Kemal Assubayımızın kahramanca karşı duruşunun anlatımı
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/allahima-kitabima-hepinizi-vururum-birakin-cocuklari-40166698
Kahraman astsubay: ‘Allah’ıma kitabıma hepinizi vururum… Bırakın çocukları’
Olay gecesi yaşananları savcılık ifadesi kayıtlarında göre birçok er ve erbaş aşağıdaki ifadeyi vermişlerdir;
ASTSUBAY KEMAL, YÜZBAŞIYA SİLAH DOĞRULTTU
Kısa dönem erlerden Nazım Usta da, terhisi için saat saydığını ve kendisi gibi terhisine az kalan erlerle birlikte zimmetlerini teslim ettikleri için aşağı inmeyip koğuşta kaldıklarını anlatarak, “Kuleli sınırları dışına hiç çıkmadım. Sonra haber gönderdiler, ‘herkes gelsin’ diye. Teslim etmemiz gereken kamuflajları giyip elime bir silah aldım. Aykut astsubay bizi nizamiyeye gönderdi. Silahım boştu. Öğrencilerden birkaç metre sağda oturduk bekledik. Hem askerler hem de polisler vardı. Ben halen tatbikat olarak düşünüyordum çünkü şarjörler boştu.” dedi.
Koğuşa su getirmeye giderken saat 23.00 sularında televizyona baktığını ve daha önce darbe olduğunu duyduğunu aktaran Usta, şunları söyledi:
“Ancak televizyondan bakınca olmadığını düşündüm. Sonra bize mühimmat verdiler, nizamiyeye geri döndük. Nizamiyede bizi mühimmat almaya gönderen bölük komutanı Samet yüzbaşına, Astsubay Kemal Vurgun, ‘Siz kimden emir alıyorsunuz, siz 3-5 vatanhaini emir almışsınız, ben bu askerleri yem ettirmem’ dedi. Bölük komutanı da, ‘askerler emrediyorum, benimle gelin’ dedi. Ben haberlerde Genelkurmay ve 1. Ordu’nun onaylamadığını gördüm. Kemal Vurgun’un yanında 3 asker vardı. Bu askerler Kemal astsubay ile birlikte birlik içerisindeydiler. Aralarında çatışma çıktı ve silahlar çekildi. Kemal astsubayın silah doğrulttuğu kişi Samet yüzbaşıydı. Sonradan ismini bilmediğim bir yarbay gelmişti. Kemal astsubay, ‘benimle gelin’ deyince onunla gittik. ‘Dağılın’ diye bir ses geldi. Oradan uzaklaşmaya başladık. Birbirimizi kaybettik. Sabaha kadar er gazinosuna gelerek bekledik. Kapıları kilitledik.”