Türkiye, Cumhuriyet tarihindeki en büyük ve kanlı darbe girişimini bu kez TÜRK halkının inanılmaz direnişi ile son anda bozguna uğrattı.
Yine aynı bildik kafaların, bu kez ise, FETHULLAHÇI yapılanmanın çirkin senaryosu devreye sokularak sözüm ona Cumhuriyetçi ve laik sisteme atıfla bir askeri darbe yapılmaya kalkışıldı.
TSK nın büyük kısmı bu oyuna gelmedi. Kanlı oyun bozuldu.
Ne var ki bu canice senaryo sonucu iki büyük kaos ve acı yaşandı.
Birincisi;
Gencecik küçük rütbeli Subay, Astsubay, Uzman Erbaş ile askerler kandırıldı. Sonradan durumu anlayıp teslim olmalarına rağmen bir kısmı, eli kanlı Işid militanlarınca ve radikal dinci guruplarca canice katledildi. Çoğu da dayakla ve işkence ile yaralandı.
İkinci ve daha vahim kaos, İç savaş çıkarılmaya dair girişimdi.
Darbeci gözü dönmüşlerce Helikopterlerden hem halkın üzerine, hem de masum polislerimizin üzerine , ve de halkın meclisine, acımasızca öldürmek amacı ile ateş açıldı. Halk kışkırtıldı.
Ortalığın kan gölüne dönmesi, kışlalara kadar saldırılıp askerlerin linç edilmesi için inanılmaz bir tahrik senaryosu devreye sokuldu.
Meydanlarda toplanın denilerek talimat verilen halk, bazı şer odaklarınca zavallı, masum emir altındaki askere saldırtıldı.
Oysa halk sadece meydanlara oturup, tankların ve askeri araçların önüne yatıp beklemeli idi.
Aynen Çinin tianenman meydanında olduğu gibi.
Halk infaz memuru değildir. Cumhuriyete ve demokrasiye yapılan saldırılarda, iç ihanetlerde kendisine silahla mukabil edilmediği hiçbir durumda kendi askerini öldürme hissi ve gafletinde olmamalıdır.
Bu görev silahlı kolluk güçlerine aittir.
Devlet akli ve sağduyulu olmak durumundadır.
Olayın akabinde ise bir gün sonrasında,
Artık bu halk meydanlara çağırılmamalıdır.
Eğer ki hala Türk Silahlı Kuvvetlerinin bütün unsurlarından yeni bir darbe ihtimali beklenmiyor ise.
Bekleniyorsa, Devlet zaten ortadan ikiye ayrılmış demektir.
Kendi polis gücünüz, jandarma gücünüz, Ordu gücünüz var ve ayakta duruyor ise, halkı cihada, meydanlara çağırıp tahrik etmenin ,onları hala Orduya karşı canlı kalkan gibi kalabalıklarla donatıp tutmanın artık gereği kalmamıştır.
Eğer ki Genel Kurmayınıza, Kuvvet Komutanlarınıza hala güveniyor iseniz.
ORDU KIŞLASINA GİRDİ İSE HALK TA ARTIK EVİNE GİRMELİDİR.
Muhtemelen; Balyoz ve Ergenekon kumpasının daha henüz mürekkebi kurumadan,ikinci bir gerçek darbe olayının yaşanması ,
Geleceğin Generallerinin ve Subaylarının,
Komutan olarak yetiştirildikleri, ilk Askeri Okul olan Kuleli Askeri lisesinden itibaren darbe ruhu ve aklı ile komutanlık ve liderlik sanatına dair donanım adına tehlikeli fikirlerle filizlenmeleri,
Buradaki öğrencilerin bile bu hain plana bulaşmaları,
Bu darbe girişimi ile gösteriyor ki;
Artık TSK nın Komuta kademesine dair eğitim ve öğrenimin, şekli ve standardı, Askeri okullardan başlayarak sil baştan yeniden düzenlenecek, reorganize edilecek, Askeri okullarda yeni bir dönem başlatılacak.
Bu alçakça girişimden ve Askeri okullara kadar sirayet eden yapılanmadan da en çok Atatürk devrim ve ilkelerine, göre laik anlamda sürdürülen çağdaş öğrenim ve eğitim zarar görecek.
TSK nın o inanılmaz ve sarsılmaz güvencesi olan çağdaş Atatürkçü, eğitim ve öğrenim belki de artık sona erecek.
Umarım bu yola tevessül edilmez, bu laik yapı ve Cumhuriyet omurgası çökertilmez.
Bunun yerine asıl yapılması gereken nedir pekala… ? derseniz.
BURADAN HÜKÜMETE, GENEL KURMAYA ÇAĞRIDA BULUNUYORUM.
Gelin TSK nın sübap kısmını güçlendirelim.
Meclisi vuran savaş uçağının ve helikopterin, Köprüyü tutan tankın asıl sorumlusu ve sahibi ile koruyucusu olan Assubayları bu tür çirkin girişimlerde tarih boyunca sadık, emir kulu asker olarak kullanmanın yanlışlığını artık sonlandıralım.
ASTSUBAY KANUNUNU SİL BAŞTAN DEĞİŞTİRELİM.
Assubayları en önce 4 yıllık lisans dengi teknik öğrenim ve eğitim statüsüne kavuşturalım.
Bu sınıfı teknik ve yüksek donanımlı yapalım.
Eline ve zimmet sorumluluğuna ;
“al bak, koru, tamir et, çalıştır ama kullanma, ben kullanayım”
Diye verdiğimiz tüm lojistik silah, araç ve donanımlar hakkında yetki ve sorumluluk ile statü verilmesini sağlayalım.
Her büyük savaş araç ve silahının ikinci kullanım yetkisi anahtarını Assubaya verelim.
Lojistik tüm tesis, işletme, araç, silah ve cihazlar ile teknik alanlarda Assubayları direkt olarak sorumlu komutanlıkla donatalım.
Teknik Komutanlık yetki ve insiyatifini bu sınıfa kanunla, kadro ile görev sorumluluğu ile yeniden düzenleyip verelim.
Bu sınıfı bu anlamda, Subaylarda olduğu gibi 4 yıllık Askeri fakülte denkliğine getirelim.
Assubaylığı; lojistik, teknik branşlarda Sorumlu yetkili Komutanlık yapalım.
Tüm teknik ve taktik karar mekanizmalarının içinde kadrolandıralım. İçinde barındıralım.
TSK içindeki sınıfsal ayırımı da, mali ve özlük ile hukuksal ayırımı da, aileler arasındaki sosyal ayırımı da hemen bitirelim.
Tabanı, ordunun ana alt unsurlarını hiçbir yanlış emir ve komutanın bir koyun gibi kendi bildiğince yönetmesi tehdit ve tehlikesinin de bu şekilde önüne geçmiş olalım.
Gelin bir kez de, bu sefer olsun , ilk ihtilalden tam 65 yıl sonrasında bari olsun;
Vatanına, ülkesine, Ordusuna, Atatürkü ne bağlılığının tam 65 yıllık belgesini, ispatını, Onu komutanlık ,yetki ile insiyatifte güçlendirerek, taktik ve teknik komutanlıklarda yetkilendirerek bunu da 4 yıllık askeri fakülte denkliğine oturtarak değerlendirelim.
Artık çağdaş, akli, çareleri deneyelim. Hiçbir şeyin üstünü cilalayıp geçiştirmeyelim.
Bir uçağın havalanması için onu hazırlayan Assubaya sadece emretmeyelim. Onun teknik yetkisini ve onayının yasal sorumluluğunu yani, Kritik her 2 anahtardan birisini yeni lojistik ve teknik Komutanlıklara yani Assubaylara verelim.
Ordunun emniyet sübaplarını çoğaltalım.
Füzenin de uçağında, tankında her yetki anahtarından birisini direkt olarak teknik ve lojistik komutanlık sorumluluğundaki yeni Assubaya verelim.
Bu milletin asker evladını, ve peygamber ocağı ordusunu, kendini bilmez ,haddini bilmezlere kırbaçlatmayalım.
Anasının , babasının emaneti olan o gencecik vatan evladını, yobaza, caniye boğazlatmayalım.
Bir gurup paralelci darbeci güruhun elinde piyon ile maşa da yapmayalım.
ASSUBAY SINIFINI, YÜKSEK ÖĞRENİMLE PARLATALIM, TEKNİKLE, TAKTİKLE DONATALIM.
KARAR MEKANİZMALRINDA, TEKNİK KOMUTANLIKLARDA TAM YETKİ İLE KULLANALIM.
GELİN BU MÜBAREK ORDUMUZU BİR DAHA KARDEŞ KANINA MARUZ BIRAKTIRMAYACAK TÜM AKLİ VE İNSANİ ÖNLEMLERİ ARTIK ALALIK.
ASSUBAYA BAKIŞI, GÜVENSİZLİĞİ, AŞAĞILAMAYI, ARTIK SONLANDIRALIM.
UZMAN SINIFINI DA ASKERİ MESLEK YÜKSEK OKULU STATÜSÜNE ÇIKARALIM.
EĞİTİMİN ÖNÜNÜ AÇALIM. TSK YI EĞİTİMLİ İNSANLARDAN, OLUŞTURALIM.
HİÇ BİR CUNTA ÖZENTİCİSİNİN BİR DAHA EĞİTİMLİ, YETKİ VE DONANIMI ÇOĞALTILMIŞ BİR AST VE ÇEKİRDEK YAPIYI BİR TALİMATLA DEVLETİN KARŞISINA DİKMESİNİN ARTIK GELİN, ÖNÜNÜ TIKAYALIM.
ÇARE ASSUBAY FAKÜLTE YASASI İLE UZMAN ERBEŞ MESLEK YÜKSEK OKULU YASASIDIR.
GELİN HEPSİNİ AYNI ORUDUEVİNE, KAMPA, TESİSE VE ÇAĞDAŞ AKLA SOKALIM.
SAYGIMLA.
ADNAN FUAT ÖZDEMİR.