ÇILGIN TEMAD
Sayın Mehmet EROL un kendi donanımı ile aylarca uğraşıp hazırladığı sayfalar dolusu “ YENİ OLUŞUM-YENİ TEMAD “ proğramı vizyon olarak benimsendi. 2011 deki yeni yönetim bu proğrama sadık kalacağına dair söz verdi.
Vaatler ve söylemler çok zorlu ve masraflı idi. Gerçi başlamak için bayağı da yüklü bir bağış geliri vardı ama, neticeden para bu gibi işlerde çok tatlı idi.
Kendilerini vitrine çekecek, popüler birer sosyal, medyatik manken yapacak daha cazip bireysel yatırımlar ve tanıtımlara ihtiyaç vardı.
Mehmet EROL un proğramını kaldırıp çöpe attılar. Sayın EROLU da unutup, kader ve yol birliğinden çıkardılar.
Kendileri hem Türkiyenin gündemine ve magazinine oturacak, “famous “ yani meşhur ve ünlü olacak, hem de popülist isimleri ve marka değerleri ile siyasete vekil olarak en kısa yoldan yürüyeceklerdi.
Bunun içinde iki yol vardı, ikisini de denediler.
Assubay toplumu büyük oranda kitlesel bir ivme olarak kullanılacak, ama siyasetten de, iktidardan da yeni oluşumlu bu ekibe ve yönetime asla azar ve kınama gelmeyecekti.
Toplum isyanları oynadığını bilecek ama yönetim isyan etmeyecekti.Ayar iyi verilecekti. Hem alta hem de efendilere.
Siyasetten akıllar alınmaya başlandı. Hükümet “Eylem ve söylem yerine daha neşeli ve yemeli, içmeli bir modeli önerdi.
“ Hak aramayı bırakın, kutlama yapın. Dünya Assubaylar günü yapın. Mesela.dünyanın her yerinden ülkelerin assubayını çağırın. Hatta bizde gelelim.” Dediler.
“Parayı tasa etmeyin. Beş yıldızlı otellerde pasta kesip, dans edin. “
“ Sakın iktidara, AKP ye bilet ve racon da kesmeyin. Ankaraya camianızı dava diye çağırıp, Aslanlı yolda ,sessiz arka sokakta 1 saat gezdirin.Stres attırp evlerine gönderin.
Bağırtmayın, çığırtmayın.
Karınlarını da güzelce etli pide ile doyurun. Bedavadan getirip götürün.
Taban dava zannetsin, ekmek kavgası zannetsin. Siz senaryoya aynen uyun. Çadır kurup seruma yatın. Eve gidene kadar da “ölüyoruz billahi açız” numarasına yatın.
Davanın, ateşini, gazını yavaş yavaş alıp söndürün. Toplumun algısını, bakışını, huyunu suyunu değiştirin,
İki yıl dişinizi sıkın. Üçüncü yıl teşkilat başkanımızı görün. Osmaniyeden, Ankaradan vekil kaydınızı yaptırın.
Bu arada genel Kurmaya da bol bol televizyonlara çıktıkça çakın, çakıştırın.
Bir balyoz da siz olup vurun. “
Üç yıl böyle geçti.
İyi akıllarla, ezber stratejilerle, yalancı baharlarla.
Sonunda ne para kaldı, ne de Dünya Assubayları.
Üçüncü yılda bütçe 2 milyar artıdan 90 bin eksiye, dördüncü yılda ise 90 bin den 150 bin eksiye geriledi.
Masal da, bitti masalcı teyze de.
Siyasette de kaypaklık ve döneklik yasası ile geleneği onlara ihanet edip sırtından atınca piller bitti.
Ne iktidara yamanabildiler, ne de Genelkurmaya.
Ne Arabın yüzü, ne de Şam ın şekeri misali.
Ne Sayın Mehmet EROLun vizyon proğramını hayata geçirebildiler, ne de Dünyaya Türk assubaylarını entegre edebildiler.
Ne davayı omuzlayabildiler, ne de Temad ı büyütebildiler.
Beşinci yıl baharına gelince baktılar, nefret büyük, tepki dağ gibi.
Dağ olup fare doğurmuşlardı. Alelacele her işi bırakıp, başbakanın vaatlerini umursamayıp, uğraşmayıp Fareden dağ doğurtmaya karar verdiler.
Ellerinde ilgisizlikleri yüzünden tarumar olmuş, bir önceki yönetimden kalan Temad Sigorta vardı.
Onu da batırmışlar, zarar üstüne zarar ettirmişlerdi.
2012 de Alel acele Atık yağ projesi işini hayata geçirmişler, bir firma kurdurup, kışlaların atık yağını o firma üzerinden toplatmaya , karşılığında da, bu firmadan belli bir kar marjını Temad a bağış adı altında almaya başlamışlardı.
Bağış yani.
Bu işte yürümedi zarar etti. Çünkü yönetimdeki kimsenin hedefinde ve ufkunda o tarihlerde derneğe parasal ticari güç kazandırma ideali yoktu.
Herkes kendi atına oynuyordu. Bahisler de çoktan kapanmıştı.
Hedefler kişisel , ticari veya şirket bağlantılı operasyonlardı, herkesin bir gelir kapısı ve yeni ekmek teknesi hemen olmalı idi. En ballı kapıda Siyasetti. Dava kimsenin umurunda değildi.
Öyle ki elimizdeki altın yumurtlayan kazı bizden alacaklar korkusu ile , yönetimi kaptırmamak adına umarsızca, arsızca, şubeleri kapatmışlar, dava insanlarını ihraç etmişlerdi,
Dava için değil tabi ki, “makam ve koltuk altımızdan kayacak korkusu ile.
Yağ projesinden de zarar gelipte, dava ve mücadele için gerekli olan kaynak gezi ve seyahate dönüşünce, üyeler ve gönüllü bağışçılar gördüler ki, paralar havaya gidiyor; 2014 e gelindiğinde bağışlar bir anda bıçak gibi kesiliverdi.
Üç beş malum yağcının ve nefesin “vatan – Millet “ edebiyatı da işe yaramayınca bu seferde yeniden menkul piyasasına çıkılıverdi.
Gayrimenkule.
hem de tam ANKARA YA 50 KM.LİK BİR DAĞ BAŞINDA TEMELLİ de. Ucuz ve niteliksiz araziler, tarlalar alIanıp, pullanıp gariban, yoksul üyeye sanki yeni Batıkent yerleşkesi gibi pazarlanmaya çalışıldı.
Kimse de yemedi, yutmadı.
Tarlalar elde kaldı.
Çatı mali yönden çatırdamaya, Assubay camiasından yüksek sesle nefret ve kin ile pişmanlık ve öfke yükselmeye başlayınca , apar topar yuvarlak masaya oturuldu. Eller başlarına kondu.
Tek çare vardı. O da 2011 e yani Sayın Mehmet EROL a dönmekti.
Yıl 2016 idi, Dönülmeye karar verildi.
2011 de ki Yeni oluşum vaat ve proğramının mali ve iktisadi ayağı büyük bir hızla, çılgın hükümet projeleri gibi bir anda proğram ve proje haline geliverdi.
Bir günde onlarca proje havada uçuşmaya başladı.
Bir ay boyunca şubeler harıl gürül gezildi. Yaşlı başlı, aklı uçup, umudu yitmiş, feri sönmüş cebi delik, simide, suay hasret emekliler karşıya sandalyelere oturtuldu. Önlerine pasta ile çaylar konuldu.
Büyük , dev ve çılgın Assubay projeleri sayın keserin dilinden bal olup akmaya, mısır gibi patlamaya başladı.
Aç emekli avalca başkanını seyrederken o kendini kaybetmişçesine tam 400 bin liralık AQUA modern konut projesini anlatmaya başladı.
“Ayda 4000 TL. sabit, arada yılda 20 bin iki taksit ara ödeme, 10 yıl devamla toplamda 400 bin………. Hayırlı olsun.
DEĞERLİ Dostlar, sevgili emekli assubaylar,
Yıllarca özlemini çektiğiniz, geceleri rüyalarınıza vahiy olan, hasretle katılmayı beklediğiniz, yastık altında bu uğurda çil çil para biriktirdiğiniz bu hızlı tren misali çılgın ama bir o kadar da masum projeler neler mi bakın hep birlikte görelim.
TEMAD HOLDİNG – tahmini cari sermaye 4 trilyonTL .
TEMAD ÜNİVERSİTE – Tahmini mali sermayesi ilk aşamada 150 milyon TL.
TEMAD HUZUR EVİ- Tahmini sermayesi 1.5 milyar
TEMAD ÖĞRENCİ EVİ- Tahmini sermayesi 1.5 milyar
TEMAD MEDYA- GAZETE-RADYO-TV Tahmini sermayesi sadece radyo istasyonu için 400 BİN TL. Yeni frekans alınamadığı için devirle satın alınabilir.
SS. ANADOLU ORGANİK GIDA ÜRÜNLERİ DEPOLAMA TESİSİ – Hani şu zeytin depo işi. Bu tesisin finansmanı Ab. Kaynaklı İPARD kuruluşunca sağlanacak denilmekle birlikte projenin hızlı kara dönüşümlü ve sağlam finansmanlı olması gerekmektedir. Bu tür fonlar bir çok kriter ve ştandart aşamasından sonra kredi sağlamaktadırlar. Risk çok yüksektir. “ya başarısız olursanız ?
TEMAD YAPI KOPERATİFİ- İPARD HİBE PROĞRAMI KAPSAMINDA GELECEK OLAN KARŞILIKSIZ YARDIM ın bir kısmı ile kadınlara yönelik olarak çalışmayan emekli eşlerin ve 18 yaşını geçmemiş çalışmayan kızlarına bedelsiz konut hibesi yapılacak olan bir projede ayrıca yer alıyor.
Bu şahıslar kim olacak, kaç konut yapılıp kimlere nasıl dağıtılacak ?
AQUA MODERN KONUT YAPI KOOPERATİFİ- 768 Konut + 50 iş yeri ortalama maliyeti yaklaşık 350 bin lira aylık ödemeleri ise 4000 Tl den ara ödemeleri ise
Yıllık 20 bin Tl den başlıyor Sanki piyasada daha uygun kredi ve ödemede konut yokmuş gibi.
Başlangıç derecelerimize bir kademe , , altı Subay tazminatına karşın bir astsubay tazminatını dahi hak olarak alamayan, topu kökü bilemediniz 300-500 tl lik bir iyileştirmeyi emeklisin maaşlarına yansıttıramayan bir yönetim kurulu , trilyonlarla ifade edilecek yaklaşık sekiz büyük projeyi hayata geçirip, Holding olacak, sonra da OYAK a rakip olacak…..
Aç tavuk rüyada kendini darı ambarında görürmüş…ya
Kurtuluş reçeteniz hepinize hayırlara vesile olsun. Cepleriniz para dolsun.allah utandırmasın. Delege oylarınız Ahmet başkana kurban olsun.
La havle Kuvveti ila…… diyerek
Saygımla.
Adnan Fuat ÖZDEMİR.