Ordumuzun Hacıyatmazları: Albayar-2-

 

Ordumuzun Hacıyatmazları: Albaylar -2-

 

 

Albaylarımıza “rütbe kıdemini” 1 sene erken vermek içinOrdumuzun Hacıyatmazları: Albayar-2-

Vekillerimizin 2009 senesinde meclisde tezgâhladığı desiseyi ve kânûnsuzluğu anlatmaya

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylartamgalı makâlemizin birinci bölümü ile başlamış idik.

Yukarıdaki resimde gördüğünüz üzere Mustafa AYTAR gardeşim,

İşgillenmesinler diye

Patakonya ordusu albaylarını ellerinden ve kollarından kördüğüm palamar ile sıkıca kazıklamış! Bundan kelli oralarını buralarını gıpraşdırmaları muhâl değil!

Suratlarına da ağız çizmemiş! Böylece dillerini de mühürlemiş!.. Ellerine sağlık, senin!..

Teveccüh buyurursanız şâyet, yiğitler;

Şu anda okuduğunuz ikinci bölüm ile de ifşâ etmeye, kaldığımız yerden bugün devâm edelim inşallah.

Makâlemizin birinci bölümünü kıraat eyleyen kimi işgilli büzzüklerin suçluluk sâikiyle hemen dingildediğini işitdik!

Harâm lokmaları yutup da

Sırça köşklerde oturacak kadar kurnaz, hırsız ve arsız olan harâmzâdegân,

Hakkını gasp etdiği insanlardan gül bekleyecek kadar saftirik olamaz!

Bu filfilli büzzükler, yapdıkları hırsızlıklarının üsdünü çemkirerek örtmeye tevessül etmesinler!

Mertlik ve haysiyetden yana şu kadarcık da olsa nasipleri var ise şâyet çevirdiği tezgâhların hesâbını versinler!

Asubaylardan bahsederken ağzı burnu çarpılmadan konuşamayan o filfilli büzzükler, Harp okullarından mezûn etdikleri her çocuğumuzun kendileri gibi mermer kafa olduğunu zannetmesin! O çocukların içinde öyle subaylarımız var ki! İşde, onlardan birisi, inşallah Genelkurmay Başkanı olduğu gün ordumuzda kardeşlik ve silâh arkadaşlığı gerçek manâsını bulacak evvel Allah!

Tasalanmasınlar! Subay-Asubay kucaklaşmasından en çok da bu mermer kafalar hoşnut olacak! Tek yapmaları gereken, bunca senelerden beri zihinlerinde hoyratca semirtdikleri önyargı denen habis urları oradan söküp atmak!

*  *  *  *  *

İmdi teveccüh eyleyelim hacıyatmaz albaylarımıza 1 sene erken verilen kânûnsuz rütbe kıdemine...

2/365 esâs numaralı  kânûn teklifi hakkında

Tâlî komisyon olan Adâlet Komisyonu ile Millî Eğitim ve Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu rapor vermedi.

Meclisde müzâkere edilen kânûn teklifine Adâlet Komisyonunun görüş birdirmemesi anlaşılır şey değil!

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Kânûn teklifi, şimdi Millî Savunma Komisyonunda...

2/365 esâs numaralı teklif hakkında hazırladığı rapor ile

Esâs komisyon olan Millî Savunma Bakanlığı,

“Astsubayların intibak ve özlük haklarına ilişkin düzenlemeler” öngörmekte idi.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Müteakip günlerde;

2/365 esâs numaralı teklif üzerinden yapılmasına dair verilen önergeyi,

Komisyonun kabul etmesiyle birlikte görüşmelere başladılar.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Birleşdirilen Tasarı ile Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerde,

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Burada, şu çok mühim tesbiti ortaya koyalım;

Biliriz ki şu dünyâda en çok yalan söyleyenlerin avcılar olduğu iddiası dillendirilir.  İltifât buyurursanız şâyet, biz bugün bu iddiayı değiştiriyoruz ve diyoruz ki  "şu dünyâda en çok yalan söyleyenler milletvekilleridir!" Yalan söylemekde vekiller, hele de bizim vekillerimiz, hiç şüphe yok ki dünyâda en birinci gelirler. Zere, bu 8 vekilimizin, 2/365 esâs numaralı kânûn teklifine yazdığı yukarıdaki her iki gerekce de tamamen mesnetsizdir, yalandır. Çünkü bu teklifden önce de isdeyen Asubaylar gene 30 sene görev yapabiliyor idi. Birisi emekli subay olan bu 8 vekil, uydurdukları bu gerekceler ile aslında avuçlarına osdurup osdurup osduruklarını ipe dizmişler...

Burada şu gerçek kendini bir kere daha bize gösderiyor ki Asubayların derdini, ancak emekli Asubay vekiller anlayabilir.

Bu saçma ve bir o kadar da aptalca olan gerekceler hakkında bakınız meclisde kim, ne inciler yumurtalamış!

Hükümet adına söz alan Millî Savunma Bakanı Vecdi GÖNÜL;

Teklifin çok önemli olduğunu söylemiş!

İhtiyaçların giderilmesini sağlayacağını,

Hükümet olarak olumlu görüşle desteklediklerini belirtmiş. 

Komisyon üyeleri de; teklifin yasalaşmasının oldukça yararlı olacağını dile getirmişler.

Ve böylece 

2/365 sayılı kânûn teklifinin tümü üzerindeki görüşmelerin sonucunda,

Maddelerinin görüşülmesine oy birliği ile geçilmiş. 

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Makâlemize konu olan 5837 sayılı kânûnun komisyondaki müzâkeresi esnâsında;

22’inci maddesinin dilekcedeki asıl metininde hiçbir değişiklik teklif edilmediği anlaşılıyor. Bir başka ifâde ile 2/365 esâs numaralı kânûn teklifini, yukarıda isimlerini verdiğimiz 8 vekilin hazırladığı şekli ile MSB Komisyonu ve Genelkurmay Başkanlığı “aynen” kabul etmiş. Madde gerekcesinde olmadığı hâlde; albayların rütbe bekleme süresinin 3 seneden 2 seneye düşürülmesine dair bu kaçak ve kânûnsuz teklife, MSB ve Genelkurmay Başkanlığı sessiz kalarak onay vermiş.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

*  *  *  *  *

Tilki ile oduncu hikâyesini bilirsiniz!

İşde, tıpkı bu hikâyedeki gibi,

Hacıyatmaz albaylarımıza “rütbe kıdemi”nin kânûnsuz olarak 1 sene erken verilmesi konusunda

MSB ve Genelkurmay Başkanlığımız burada “oduncuyu” oynamışlar!

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Fakat bir tek fark ile;

Mâlûm hikâyede, oduncunun gammâzına rağmen tilki, canını kurtarır!

Bizim hikâyemizde ise gammâz oduncu, tilkiyi tutmuş; avcı da vurmuş!

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAKP hükûmeti ile sessiz bir işbirliği yapan MSB ve Genelkurmay Başkanlığımız, burada tilkiyi tam da gözünden vurmuş!

Helâl olsun vallahi!

Karşılıklı yararlanma simbiyozu diye işde, ben buna derim!

*  *  *  *  *

Yalan gerekceler üzerine oturtdukları bu kânûn teklifini

MSB Komisyonunda müzâkere ve kabul eden 21 vekilin Adı/Soyadı şöyle;

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Toplam 8 vekilin imzâsı ile Meclise verilen

Ve dahi

21 vekilin imzâsıyla MSB komisyonunda müzâkere edilen 2/365 sayılı kânûn teklifinin

Asubayları ilgilendiren 22’inci maddesi, ikinci fıkrası aynen şöyle hazırlandı.

Makâlemizin konusu işde, bu cümlenin başında yer alan albaylar hakkındaki ibâredir.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bu kânûn teklifine imzâ veren 8 milletvekilinin,

Ve dahi

MSB Komisyonunda işbu teklifi müzâkere ve kabul eden 21 vekilin;

Asubayların özlük haklarında yapılan düzenlemenin içine, albayların 3 sene olan “rütbe kıdemi bekleme süresini” 1 sene azaltıp 2 seneye düşürdüğünden haberleri var mı acap?

Albayların 3 sene olan “rütbe kıdemi bekleme süresinin” 2 seneye düşürülmesinin “Genel Gerekcesi” nedir, “Gerekcesi” nedir?, Madde Gerekcesi nedir, acap?

Albayların “rütbe kıdemi bekleme süresi” MSB Komisyonunda görüşüldü mü?

Albayların bu durumu konusunda MSB komisyonunun bir teklifi ya da aldığı bir karâr var mı?

Albaylar hakkındaki bu cümleyi teklife sokuşduranlar, İçtüzük madde 73 ve 74’ü ihlâl etdiklerinin farkındalar mı?

Vekillerinin bu yapdıkları, kânûna karşı taammünden hile yapmak değil midir?

İşde, ahlâksızlık burada başlıyor!

*  *  *  *  *

Asubayların özlük haklarında(!) kânûn değişikliği yapmak için Meclisde içtimâ eyle,

Fakat albayların lehine kânûn çıkart!

Yapılan bu işlemin kânûnsuzluk olduğunda hiç şüphe yok!

Fakat burada yapılan bu hileyi ifâde edebilmek için şu anda kullanabileceğim en hafif kelime, ahlâksızlıkdır.

MSB ve Genelkurmay Başkanlığı, kânûn teklifini aynen kabul etdi. Asubayların “özlük haklarında(!)” yapılacak kânûn teklifinin içinde albayların “rütbe kıdemi” bekleme süresinin 1 sene azaltılmasına dair düzenleme yapılmasına, hiç ses çıkartmadı. 8 milletvekilinin hazırladığı bu ahlâklı ve faziletli teklife, MSB ve özellikle Genelkurmay Başkanlığı da sessiz kalarak ortak oldu.

Şu gün itibâriyle dahi albaylarımızın “rütbe kıdemi” bekleme süresinin 3 seneden 2 seneye indirilmesi konusunda Genelkurmay Başkanlığımızın ileri sürebileceği sağlam bir tek gerekcesi var mı?

926 sayılı TSK Personel Kânûnuna göre 1989 senesinden beri ordumuzdaki subay ve asubayların hepsi 3 senede bir “rütbe kıdem” terfii alırken, hangi ahlâkî, hangi mantıkî, hangi askerî ve hangi kânûnî sebeple bu kuralı, albay gardeşlerimiz için yerle yeksân etdiler?

Kimi subaylarımızın ağzını domaltarak “Arkadaşlar, biz bir aileyiz!” üfürmelerine, “Silâh arkadaşıyız!” yağlamalarına, şah damarlarını şişire şişire “Askerlik, dürüstlükdür!” kıvırmalarına kim inanıyor acap?

*  *  *  *  *

Ve böylece

Hacıyatmaz albaylarımızın

Asubayların şalvarının içine ödlekce saklanıp, 1 sene erken “rütbe kıdem terfii” almasına ramak kaldı...

Çünkü

Millî Savunma Komisyonunda görevli hâkim sıfatlı bir subay, bu tezgâhı böyle kurgulamış idi.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Millî Savunma Komisyonunun kabul etdiği

Ve dahi

Sizlerin de yukarıda gördüğü 22’inci madde, ikinci fıkrasında hiçbir değişiklik yapılmadan aynen kabul edildi...

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Vatana, millete, ordumuza ve bilhassa albaylarımıza hayırlı, kademli olsun!

*  *  *  *  *

Albaylarımıza niye hacıyatmaz sıfatını yakışdırdığımızı pekişdirecek birkaç söz daha sarf edelim;

Hacıyatmaz albaylarımızın emeklilik yaş haddi, 1949 senesinde 58 olarak tesbit edildi.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

12 Eylül subay darbesinin elebaşısı Zottirik Kenân’ın sihirli bir dokunuşu ile

Hacıyatmaz albaylarımızın emeklilik yaş haddi, hemen 2 sene terfi etdi ve 60 oldu.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

*  *  *  *  *

Rütbe kıdemi almak için her rütbedeki subay ve asubayların tam 39 sene boyunca 3 sene görev yapma şartı var idi. Bir başka ifâde ile ordumuzdaki askerlerin hepsi rütbe kıdemini her 3 senede bir alma konusunda eşit idi. Benim bildiğim kadarıyla 2009 senesinde tost modern bir darbe de yapmadı subaylarımız.

Fakat sâdece darbe dönemlerinde gördüğümüz bir orostopolluk zuhûr eyledi o sene. Hiçbir sebep yok iken ve hiçbir gerekce gösderilmeden, üsdelik kânûnsuz bir yöntemle albaylarımızın 3 sene olan “rütbe kıdemi bekleme süresini” 2 seneye düşürdüler.

İşde, tam yeridir şimdi...

Bu kirli oyunun 2009 senesinde meclisde nasıl çevirildiğini anlamak için,

2015 Aralık ayında gene AKP’nin tezgâhladığı benzer bir dümeni belgeleriyle fâş eyleyelim.

Böylece, 2009 senesindeki tezgâhı kolayca anlayalım. Çünkü her ikisinde de hile var...

*  *  *  *  *

Biliyorsunuz, hacıyatmaz albay gardeşlerimize 2016 senesinin ilk günlerinde

Sâbık Millî Savunma Bakanı İsmet beyin “kurumsal vefâ”sının nişânesi olarak

Bugüne kadar hiçbir askere verilmeyen muhteşem 2 armağan, sâdece albaylarımıza verildi;

1. İkinci emekli ikrâmiyesi

2. Emeklilikde bile devâm edecek ballı OYAK üyeliği

Bu kânûn teklifinin meclisde müzârekesi esnâsında AKP milletvekili Süreyya Sadi BİLGİÇ, albaylarımıza verilen ballı imtiyâzların; “64’üncü Hükümet Programında ve 2016 Yılı Eylem Planında yer verilen hususlardan genel olarak üç aylık dönemde gerçekleştirilmesi öngörülen konular arasında olduğunu söyledi.

Ben de bir dilekce gönderdim ve dedim ki; sizin dediğiniz belgelerin hepsine bakdım!

Fakat buralarda, albayların ismi dahi yok dedim. Siz, bunları nerenizden uydurdunuz diye suâl eyledim. 

 Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

İşbu dilekcem, gide gide Genelkurmay Personel Başkanlığına gitdi. Personel Başkanımız hep yapdığı gibi gene cevâp vermedi. Ciğeri kediye kapdırdığımı bir kez daha anladım! Fakat fütur getirmedim!

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Genelkurmay Başkanlığımız, cevâp gönderdiğini söylüyor. Lâkin bana cevâp gelmedi. Daha doğrusu Başkan, hiçbir şey göndermedi.

Genelkurmay Başkanlığımız, dilekcemin üzerine yatınca bir cevâp almak umuduyla

Şu dilekceyi elime alıp ben de kafamı vuracağım son merci olan Başbakanlığın kapısına dayandım.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Kısa bir vakit sonra, Başbakanlıkdan şöyle bir şey geldi! Fakat bu da bir cevâba benzemiyor idi.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Derken, Genelkurmay Personel Başkanımızın jetonu düşdü! Bana cevâp verdiğini söylemiş idi. Fakat vermediğini en sonunda anladı. Ancak ne var ki gönderdiği bu şey de benim suâlimin cevâbı değil idi.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Şimdi,

Demek ki AKP’li vekil, yalan söylüyor idi. Çünkü, hükümetin programında; değil “albaylara kıyak OYAK üyeliği” ve “ikinci ikrâmiye” vermek, bu programlarda albay ismi bile yok idi.

Fakat kânûn teklifinin meclisde müzâkeresi esnâsında kirli eller devreye girmiş o anda meclisde dolaşan bir kânûn maddesinin içine, albaylarımıza bu ballı yeni yıl hediyelerini bir güzel “kaynak” yapmış idi. Bana verecekleri bir cevâp olmadığına göre ahlâksız bir iş yapdıklarını da zımnen kabul etdikleri ortaya çıkdı.

Bu tezgâhın içinde kimi subaylarımızın olduğunu da Genelkurmay Başkanlığımızın dilekcem konusunda sessiz kalmasından böylece anlıyoruz.

Ayrıca, kendi menfaatleri söz konusu olunca subay gardeşlerimizin, haklarında daha düne kadar söylenmedik laf bırakmadıkları siyâsetciler ile nasıl da hemen kol kola girip duruma göre tavır takındıklarını da görüyoruz.

Eee! Kurmay subaylık da bu değil midir zâten?.. Asubaylara fetvâ, sıra kendilerine gelince takvâ!

Peki,

İntibâklarını yapıp tazminâtlarını vereceğiz diye Asubayları seçim meydânlarına meze yapan Boşbakan Ahmet beyi gördük, duyduk da!..

Aynı Boşbakanımız Ahmet beyin seçim nutuklarında albaylarımızı ağzına aldığını hiç duyduk mu?..

Fakat hükûmet programında var yalanını söyleyen bu milletvekilimiz, meclisi bu yalan ile kandırıp albaylarımıza bu ballı kıyakları kotarmasını bildi...

Helâl olsun vallahi. Gemisini yürütene niye  kaptan demişler zannediyorsunuz ki?

*  *  *  *  *

5837 sayılı kânûn ile;

Asubayların “rütbe kıdemi” bekleme süresini tam 6 koca sene arttırdılar.

Fakat albaylarımızın “rütbe kıdemi” bekleme süresini 1 sene azaltdılar.

Ya da bu kânûn ile yapılan işlemi şöyle özetleyelim;

Subayın görev süresinden 1 sene indir,

Asubayın görev süresine 6 sene bindir! Maksat, astda kalanın canı çıksın!

Kânûn teklifinin 22’inci maddesine ait genel gerekcesinde, gerekcesinde ve madde gerekcesinde; albayların “rütbe kıdemi” bekleme süresinin 3 seneden 2 seneye düşürülmesine dâir bir tek kelime yok.

Bu ifâdeden rahatlıkla şunu anlıyoruz; maddenin ikinci fıkrasında, 1982 senesinden beri mevcut olan albaylarımızın “rütbe kıdemi” bekleme süresindeki 3 rakamını el çabukluğu ile 2 olarak değişdirip bu fıkraya gizliden gizliye “kaynak” yapmışlar!

MSB Komisyonunun böyle bir teklifden, sözde haberi yok! Ya da haberdâr olmak istememiş. Maddeler üzerindeki komisyon görüşmeleri esnâsında, albaylarımıza yapılan bu kânûnsuz torpile MSB Komisyonunun itirâz etmemesi, tam da avcı-tilki-oduncu hikâyesine benziyor. Tabi ki MSB ve Genelkurmay Başkanlığımız burada, oduncuyu oynamışlar!

Yaş haddinden mecbûren emekli edilecek albaylarımıza “ikinci ikrâmiye” vermek ve “OYAK üyeliğini emeklilikde de devâm etdirmek” için hazırladıkları kânûn teklifinde de aynı tezgâhı yapdılar. Hazırlanan kânûn tasarısında, albaylar hakkında herhangi bir teklif yok idi. Fakat kânûn tasarısının meclisde görüşülmesi esnâsında esrârengiz ve kirli eller devreye girdi. Ve albaylarımıza bu “ikinci ikrâmiye” ve “tatlı OYAK üyeliği” maddesini kânûn tasarısına gizlice ilâve etdiler.

Demek ki meclis çatısı altında da böyle dümenler dönüyormuş!..

Düzen, hile, ahlâksızlık gibi hasletler, siyâsetin hamurunda var da!

Fakat kânûnsuzluk hususunda benim için daha elem ve ibret verici olanı ise

Görevi, Anayasamızı  ve milletimizin nâmûsunu korumak ve kollamak olan Genelkurmay Başkanlığımızın, böyle bir  kânûnsuzluğa zımnen de olsa bilerek göz yumması ve isdereyerek ortak olması.

İşde, bunu yapanlar benden merhâmet beklemesinler!..

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

*  *  *  *  *

5837 sayılı kânûnun meclisdeki müzâkeresini okurken ilginç tesbitler takıldı gözüme...

Bakınız, Asubay dedikleri askerlerin 2009 senesindeki durumu nasıl imiş;

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Aynı vekilin,

Asubaylara birinci derece dördüncü kademenin verilmesi konusundaki şu ibretlik sözlerine bakar mısınız?

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bu görüşmlerden 3 sene sonra, 2012 senesinde Asubaylara birinci derece dördüncü kademeyi verdiler.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Çok şükür!

1975 senesinden beri söyleyegeldikleri “asubaylara birinci dereceyi verirsek şâyet, maazallah, disiplin bozulur, ordumuz dağılır!” şeklindeki akla ziyân vehimlerinin de aslında kocaman yalanlar olduğu da ortaya çıkdı.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Fakat

Devletimize, milletimize, ordumuza ve ordumuzun rûhu çelik yürekli asubaylarına; bu haksızlığı, bu kötülüğü, bu rezâleti ve bu kalleşliği revâ gören subay gardeşlerimizi asla unutmayacağız!

*  *  *  *  *

Ordumuzdaki bütün subay ve asubaylar “rütbe kıdemini” 3 senede alır iken

Albaylarımız hangi akla, vicdâna ve ahlâka göre rütbe kıdemini 2 senede alıyor. Albaylarımızın bokunda boncuk mu vardır? Lâkin, karda yürüyüp, iz bırakdılar bir kere! Yârın, bir gün subaylarımızın rütbe veya rütbe kıdemi bekleme sürelerinde buna benzer başka dolaplar çevirirler ise şâyet, kimse şaşırmasın!

Rütbe kıdeminin ihdâs edildiği 1982 senesinden 2009 senesine kadar geçen 27 senede ne oldu da ordumuzdaki bütün rütbeler için esâs alınan 3 senelik “rütbe kıdemi” bekleme süresi, albaylarımız için bir çırpıda 2 seneye düşürüldü. 

Zottirik Kenân bile bu konuda, diplomat İlker BAŞBUĞ’dan daha vicdânlı ve daha âdil davranabilmiş idi.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

5837 sayılı kânûnun 22’inci maddesi ile 2009 senesinde yapılan düzenlemeden sonra

Ordumuzdaki subay ve asubayların “rütbe kıdemi” bekleme süreleri şöyle oldu;

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Askerlerimiz şöyle dursun bu manzaraya bakan hangi insanın aklı, vicdânı ve sabrı dayanabilir acap?

Şeytanın bile aklına gelmeyecek yollar bul ve her fırsatı kendi lehine ganimete çevirmeyi becer!

Albaylarımıza niye hacıyatmaz dediğimize şimdi hak vermişsinizdir zannımca!

*  *  *  *  *

Maaş konusunda alabileceği başka derece/kademe olmadığı için albaylarımız, “rütbe kıdemi bekleme süresini” 1 sene kısaltarak bu kez de kıdemli albaylığa 1 sene erken terfi etmenin ahlâksız yolunu bulmuşlar.

Fakat

Albay gardeşlerimize ikrâm edilen bu harâm “1 sene erken rütbe kıdem” konusu bir yana,

Bunun kadar rezâlet bir ahlâksızlık daha var. Binbaşı ve yarbaylarımıza verilen harâm birer kademeler...

926 sayılı kânûnun şu anki hükmüne göre; binbaşılarımızın 3 sene olması gereken “kıdemli binbaşılık rütbe bekleme süresini”, 1989 senesinde bir dümen uydurup 2 seneye düşürdüler.  5 senelik “rütbe bekleme süresi” olan binbaşılarımız, bu 5 sene sonunda toplam 6 maaş kademesi alıp, “birinci derece birinci kademeden” yarbaylığa terfi ediyorlar.

Fazladan 1 sene “maaş kademesi” ile yoluna devâm eden yarbaylarımız, bu kez de 3 sene olan yarbaylık “rütbe bekleme süresinin” sonunda “birinci derece üçüncü kademeye” terfi edeceği yerde, binbaşılıkdan getirdiği fazladan 1 “maaş kademesi” sâyesinde, yarbaylıkda 3 sene olan “rütbe bekleme süresinin” sonunda, “birinci derece dördüncü kademeye” terfi ediyorlar. Hâlâ da böyle. Bu hile ile, yarbay rütbesinde 3 senelik rütbe bekleme süresini tamamlayan subaylarımız, devletimizin verebileceği en yüksek derece/kademe olan “birinci derece dördüncü kademeye” ve gene en yüksek gösterge olan “1500 gösterge rakamına”, 28 senenin sonunda ve henüz albay olmadan terfi edebiliyor.

Asubaylar, toplam 29 senenin sonunda ve en son rütbelerinde “birinci derece dördüncü kademeye” terfi ederken albay ve daha üst rütbedeki subaylarımıza, 28 senelik görevlerinin sonunda, devletin verebileceği başka derece/kademe ve gösgerge kalmıyor.

Şunları tekrar hatırlayalım;

Yarbaylarımıza 20 sene boyunca verilen “fazladan 1 maaş kademesi” ve “1500 gösderge rakamının” kânûna aykırı olduğunu Sayıştay, 2012 senesinde tescil etdi. Asubaylara “birin dördünü” vererek, bu kânûnsuzluğu güyâ meşrûlaşdırdılar.

Binbaşılarımıza 1989 senesinden beri verilen ve hâlen de almaya devâm etdikleri “fazladan 1 maaş kademesi” ve “üst gösderge rakamı” da aynı şekilde kânûnsuzdur.

Albaylarımıza 2009 senesinden beri verilen “1 sene erken rütbe kıdem terfiinde” ise; 5837 sayılı kânûn teklifini hazırlayan 8 milletvekili, bu teklifin 22’inci maddesi, ikinci fıkrasına açık olarak hile karışdırmışlar. Ve bu 8 vekil, bu maddeye rey veren milletvekillerini, TBMM’yi ve dolaylı olarak da Yüce Türk Milletini alenen aldatmışlar. İşde, bu sebepledir ki albaylarımıza 1 sene erken “rütbe kıdemi” veren kânûnun 22’inci maddesinin, ikinci fıkrasının başındaki ibâre, hiç şüphe yok ki TBMM İçtüzüğünün 73 ve 74’üncü maddelerine aykırıdır ve dahi usûlen de kânûnsuzdur.

 

 

Duyduk ki binbaşılarımıza ikrâm edilen bu harâm “1 maaş kademesini” geri almak için imil imil çalışıyorlar imiş. Bu ahlâksızlık şâyet telâfi edilirse ki ben buna inanmıyorum çünkü zamâna yayıp unutturacaklardır, bu kez de yarbayların 3 sene olan “rütbe bekleme süresinin” sonunda, “birinci derece dördüncü kademeye” terfi etmesi mümkün olamayacak. Bunun anlamı, şu anki maaş kademelerinden bir kademe aşağıya düşmek demek oluyor. Ki, olması gereken de budur! Bu kânûnsuzluğu düzeltirler ise şâyet subaylarımız için en yüksek derece/kademe olan “birinci derece dördüncü kademeye” ancak albay olduğunda terfi edebilecekler. Ki, doğrusu da budur. Kânûnen diyemiyorum çünkü kânûnu da yapan insanın kendisi... İnsanın hamuru bozulmuş ve şerefsiz olmuş ise şâyet, kânûn ne yapsın! Fakat ahlâken ve vicdânen yapılması gereken de budur.

Yarbaylarımızın 2012 senesinden önce terfi edebileceği eski derece/kademe

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

2012 senesinde yapılan düzenleme ile yarbaylarımızın terfi edebileceği yeni derece/kademe

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

İşde, görüyorsunuz!

Hiç düşünmeden ve utanmadan şark kurnazlığı yapan subaylarımız binânın temelinden bir tuğla çekdiler.

Ve bir zamân geldi,

O biricik tuğla, o koca binanın yıkılmasına sebep oldu.

Binbaşı ve yarbaylarımıza hak etmeden verilen “1 maaş kademesi”,

Albaylarımıza kânûnsuz olarak 1 sene erken verilen “rütbe kıdemi”,

Ve bunlara bağlı olan

“Gösterge rakamları” ile

“Tazminâtlar” konusunda,

Ortalık, tam da içinde çomca dönmez bok çuvalına döndü!

Bu ahlâksızlıkları, bu kânûnsuzlukları yapanlar, ordumuzun vicdânını sızlatan, birlik rûhu ve silâh arkadaşlığını temelinden sallayan bu haksızlıkları telâfi etme konusunda bakalım şimdi ne halt yiyecekler.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

*  *  *  *  *

Biraz da Hukûk

Nâmus kelimesi bize Arapca’dan geldi. Araplar da Yunanca nomos kelimesinden aldı.

Anlamı; kânûn, hukûk, kural demek oluyor!

Bugün bizler biraz farklı mânâda kullansak da “nâmussuz” dediğimiz insanlar, bu kelimenin ilk anlamına göre aslında “kânûnsuz”, “hukûksuz” insanlar demek oluyor. Bu cümleden yola çıkarak, bu kânûn teklifini hazırlayan vekiller, bakınız nasıl da “nâmussuzluk” yapmışlar!..

Kânûn Teklifi Nasıl Hazırlanır?

İşde, Meclis İçtüzüğünün ilgili maddeleri...

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

2/365 sayılı kânûn teklifinin 22’inci maddesi, ikinci fıkrasındaki cümlenin başına “kaynak” yapılan

ve albaylarımızın “rütbe kıdemi bekle süresinin” 3 seneden 2 seneye indirilmesinde dâir olarak;

Gerekcesi var mı? Yok.

Genel gerekcesi var mı? Yok.

Madde gerekcesi var mı? Yok.

Albaylar hakkında Komisyonda görüşülen ve alınan karâr var mı? Yok.

Diğer vekillerin bu konudan haberi ve irâdesi var mı? Yok.

Başbakanın bu konudan haberi ve irâdesi var mı? Yok.

Meclis Başkanlığının haberi ve irâdesi var mı? Yok.

Cumhurbaşkanının haberi ve irâdesi var mı? Yok.

İşde bu sebeplerden dolayı, 22’inci madde, ikinci fıkrasının başında yapılan bu değişiklik, Meclis İçtüzüğünün 73 ve 74’üncü maddelerine aykırıdır. Ve ikinci fıkrada yapılan değişiklik, mutlak butlan ile mâlûldür. Hukuka aykırı olarak tesis edilen hükümlerde de mürûr-u zamân söz konusu değildir. Mahkemeye götürülürse şâyet, ikinci fıkra ile getirilen ve albayların “rütbe kıdemi” bekleme süresini 1 sene azaltan bu yeni hüküm, kesinlikle iptâl edilir.

*  *  *  *  *

Gelelim teklife en son imzâ atan AKP milletvekili ve emekli subay Nurettin AKMAN’a

Albaylarımıza 2009 senesinden beri “1 sene erken rütbe kıdem terfii” veren 5837 sayılı kânûnun 22’inci maddesinin ikinci fıkrasının başında yer alan albaylar hakkındaki düzenleme, hiç şüphe götürmeyecek şekilde usûlen kânûnsuzdur, gayri meşrûdur. Çünkü bu madde görüşülürken resmen hile yapmışlar. Bırakın asubayların “rütbesini” bilmeyi, “rütbe kıdeminde bekleme süresinin” ordumuz için ne ifâde etdiğini yolda bulsa anlamaz bunlar. Fakat bu 7 vekil;

Asubayların özlük hakları diye yola çıkmışlar,

Asubay rütbelerine, 926 sayılı kânûnda olmayan “kademe” tanımı getirmek için yola devâm etmişler,

Albayların “rütbe kıdemi” bekleme süresindeki 3 rakamını 2 yapıp yolun sonuna vâsıl olmuşlar. Üsdelik bunu da İçtüzüğe aykırı olarak kotarmışlar. Hakikâten hayret verici bir dolap çevirmişler.

Böyle ince işler, işbirlikci olmadan yapılamaz. Bütün bu hileleri tezgâhlamak için kalenin içindeki kimi subaylardan yardım aldıkları muhakkak! 

Fakat kimdir, bu kişi ya da kişiler?

Bu hilede kimin parmağı var diyorsanız söyleyeyim; MSB Komisyon sözcüsü olan AKP milletvkili ve emekli subay Nurettin AKMAN!

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Makâlemizin birinci bölümünde fâş eyledik. Kânûn teklifine imzâ veren en son kişi olarak 6 Ocak 2009 târihinde verdiği dilekce ile; albaylarımızın rütbe kıdemi bekleme süresindeki 3 rakamını 2 olarak değişdiren ibâreyi 22’inci maddenin önüne ekleyen kişi, asubaydan subaylığa geçirildiği söylenen Nurettin AKMAN’nın ta kendisidir. Günâhını alamam fakat her şey bu kadar ortada dururken aksini isbatlamak elbetde asubaylıkdan subaylığa geçdiğini itinâ ile gizleyen Nurettin AKMAN’ın boynuna borçdur. Çünkü teklife imzâ veren diğer 7 vekil, bu ince balans ayarını yolda bulsa anlamaz. Kırk sene düşünse de aklına gelmez!

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Askerin rütbelerini say desen diğer 7 milletvekili, söyleyemez bile. Fakat emekli Binbaşı Nurettin AKMAN’ın bu filfiilli işi tezgâhlama ithimâli çok yüksek. Bu makâlemizi okur ise şâyet;

Meclisde yapılan bu orostopollukda kendisinin parmağı var mıdır?

Daha da önemlisi bu kânûnun 22’inci maddesinin birinci fıkrası ile albaylara verilen bu 1 sene “erken rütbe kıdemi” neticesinde, kıdemli albayların aldığı tazminâtlardan kendisi de istifâde etmiş midir?

Asubay menşeli olan Nurettin AKMAN, Binbaşı rütbesinden emekli olduğunu söylüyor. Farkındayız! Fakat kânûn ile getirilen bu hakdan kendisi istifâde etmediyse şâyet bu hileye ve bu kânûnsuzluğa niçin ortak oldu? Bunları açıklamak elbetde kendi üzerine farzdır.

*  *  *  *  *

Bunu bizden duyun!

2/365 sayılı kânûn teklifinin madde gerekcesinde vekiller; 22’inci maddenin ikinci fıkrasında yapmak istedikleri işlemin, asubaylar için “kademe” tanımı getirmek olduğunu söylüyorlar. “Kademe” dedikleri tanım da aslında “kademe” değil fakat “rütbe kıdemi”dir.

Kânûn yapmak için meclisde içtimâ eyleyen vekillerin bu konuda cahil oldukları belli. Bilmelerini de bekleyemeyiz.

Fakat

Asubayların rütbe isimlerini dahi bilmeyen vekillerden Asubay lehine bir iş yapmasını beklemek de saflıkdır.

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Peki, değişikliği yapmak istediğiniz 926 sayılı kânûnda “rütbe kademesi” şeklinde ya da “kademe” şeklinde bir tanım var mı ey, dürüstlük âbidesi vekiller?

Aha, işde bakın, o kapağını bile açmadığınız kânûnun “rütbe” ve “kıdem” ile ilgili tanımları...

Bir bakın bakalım burada “kademe” tanımı var mı?

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay rütbelerinden üçünü söyleyin desek, birisi hâriç, söyleyemez, bu vekiller. Fakat bilmedikleri rütbelere “kademe” uydurmaya çalışmış bu dürüst vekiller!.. Peki, asubay rütbelerinde “kademe” denen bir tanım var mı? Yok tabi ki. İşde, bilmediği işe kaşık sallamak diye bu vekillerin yapdığına derler! 2009 senesinde memleketin bunca derdi sıkıntısı var iken... Ergenekon, Balyoz gibi kumpaslar ile birileri ordumuzu teslim almaya çalışırken Asubayların olmayan “kademesi” mi batdı size?

İşin asıl kepâze tarafı, kânûn yapmak için “kademe” diye peydahlamaya çalışdıkları bu kavram da aslında kânûnsuz. Çünkü 926 sayılı kânûnda, rütbeye mahsus olmak üzere ihdâs edilmiş “kademe” denen bir tanım yok! Burada aslında bu vekillerin, üç beş fitneci subayın dolduruşuna geldiğini rahatlıkla anlıyoruz.

Astsubay Rütbelerinin İmlâsı  isimli makâlemizde fâş eyledik! Subayların kışkışladığı bu vekillerin gerçek niyeti şudur. Asubaylar ile birlikde aynı helâya sıçmayı bile kendilerine zûl gören kimi ırkcı subaylarımız, “rütbe kıdemi” kavramını sâdece subaylara özgü bir kavram hâline getirmek isdiyor! Ve şu anda Uzman Jandarmalara özgü olan “rütbe kademesi” kavramını da Asubaylara yamamak isdiyorlar. Gerçek niyetleri bu. İsdemesine bunu istiyorlar. Fakat söylemeye kendi yürekleri yetmediği için de bu gizli niyetlerini, menzil eşeği gibi ileri sürdükleri kimi vekillere söyletiyorlar. Bu sahte “kademe” dümeniyle aslında yapmak isdedikleri bu. Fakat kafalarının basmadığı bir husus var. Şimdi, bu fitneci ve ırkcı subaylar söylesin bana! Asubayların iki rütbesi için (Asubay üstçavuş ve Asubay kıdemli üstçavuş) “kademe” tanımını getirmek isdiyorsunuz da! 926 sayılı kânûnda, rütbe kavramı için ihdâs edilmiş “kademe” tanımı var mı peki, ey, herşeyi bilmiş subay gardeşlerim? Elbetde yok? Sizi muhterem vekiller ve kahraman subaylar sizi!.. Sizin gibi vekil ve subayların Allah, tez zamânda inşallah ...

İşde, dilekcem...

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

İşde, Genelkurmay Başkanlığımızın cevâbı.

Her şeyi bildiğini zanneden Personel Başkanımız, kendince bize Anayasa dersi vermiş!

Sayın Başkanım, Anayasanın o maddesini ben de biliyorum da...

Sen, bana, zihninde dolaşdırdığın tilkilerden bahsetseydin keşke!..

Bu muğlâk ifâdesiyle, Genelkurmay Başkanlığımız,

Aslında benim kuşkularımı haklı çıkartacak çalışmalar yapdığını da farkında olmadan fâş eylemiş!

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Rütbeye mahsus “kademe” kavramını asubaylara yamamak isdeyen ordubozan subayları da buradan ikaz ediyorum. Buna sakın tevessül etmeyin! Yoksa iki elim de yakanızda olacak!

Bütün bunları düşünürken

Yaşar Efendinin ballı çiçekli hanıma 2013 senesinde söylediği ve eşitlikden dem vuran şu vecizi tedai etdi, göynümde;

Türk Silahlı Kuvvetleri; belki de “herkesin” tek eşit olduğu yerdir.” 

Ve sonra da

Acı acı güldüm kendisine!..

*  *  *  *  *

Binbaşı gardeşlerimize 1989 senesinden beri verilen “harâm birer maaş kademesinin” iptâl edilmesi için çalışmalar yapıldığını basında okuyoruz.

7 seneden beri albaylarımıza verilen bu “harâm birer rütbe kıdeminin” de iptâl edilmesi için çalışma yapsalar nasıl olur?

Harâmmış, umurunda değil! TESUD, “1 sene erkenden cebe indirdiği tazminâtların” tadını çıkartıyor da!

TEMAD, bu meseleyi doğrudan mahkemeye taşıyamasa bile dolaylı olarak harekete geçer mi? Bugüne kadar yapmadıysa bundan sonra niye yapsın?

Ümüğünü büzerek ordumuzda ahlâk olduğunu, ahenk olduğunu, eşitlik olduğunu iddia edenler var ise şâyet

Ordumuzda birlik rûhu ve silâh arkadaşlığı nâmına

Albaylarımızın gursağındaki bu “1 senelik erken rütbe kıdemi” harâm lokmasını

Türk milletine ve ordusuna derhâl iade etmelidir!

*  *  *  *  *

Hacıyatmaz albaylarımız, “1 sene erken” erdi, “kıdem” murâdına,

Biz Asubaylar çıkalım “6 sene daha” avara kasnak yapmaya!

Devletimizin gönlünden biricik alma düşdü!

Kısmete bakınız ki o alma bu kez de hacıyatmaz albaylarımızın başına düşdü!

Lâkin,

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Fakat

Meclisde yapılan bu kânûnsuzluğa, sessiz kalarak zımnen ortak olan MSB ve Genelkurmay Başkanlığımız, albaylarımıza, hem haksız hem de kânûnsuz olarak verilen bu harâm “1 sene erken rütbe kıdem terfiini” derhâl iptâl etmeye mecburdur.

 

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 Şükrü IRBIK

(E) SG Tls.Asb. III Kad.Kd.Bçvş.

 

Kapak Resmi : (E) Dz.Asb.Kd.Bçvş. Mustafa AYTAR 

Sürecek

Kaynak; Makâlede münderiçdir.

Yazının ilk bölümünü okumak için TIKLAYINIZ

haciyatmaz albaylar

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ