Haksızlığa karşı duran, emeğinin, alın terinin, akıttığı kanın karşılığında adalet, eşitlik ve insan onuruna saygının gereği için sönen mücadele ateşini yeniden yakıp TEMAD ve mücadeleye destek misyonunu üstlenen sitemiz yönetiminin, yazarlarının ve üyelerinin bugüne kadar kişisel hiç bir beklentisi olmamış, mücadeleye tarafsızlık ilkesi ile destek vererek katkılar sağlamıştır.
TEMAD eski yönetiminin başarısızlığı, toplumda yarattığı umutsuzluk ve desteğimizi de yok sayması üzerine bu site mücadelede bayraktarlık misyonunu üstlenmiş, birçok taşın yerinden oynamasını sağlayarak mücadeleyi bugünlere taşımıştır. Sn. Keser ve ekibinin göreve gelmesi ile birlikte de yönetime ve mücadelemize şartsız destek sunmuştur.
Tazminatlarla ilgili yaşanılan hayal kırıklığı mücadelemize farklı bir ivme kazandırmış, sitemizin basında başlattığı rüzgar sosyal medyada PES Grubu ile fırtınaya dönmüştür. Umutları yeniden yeşeren assubaylar TEMAD çatısında tüm maddi ve manevi desteklerini sunmuştur.
TEMAD’ın başarılı temsili ile artan umut rüzgarları, Askeri Disiplin Yasası'ndaki yaşanılan hayal kırıklığı ve onun ardından Personel Yasası'nda beklentilerimizin karşılanmaması (Genelkurmay ve MSB yazılı açıklamalarının aksine, assubaylar özellikle birçok kamu görevlisinden daha alt kademeden göreve başlatılmaktadır. Maddi kayıplarının yanısıra psikolojik eziklik yaşamamızı amaçlayan ön yargı devam etmektedir!) ile yeniden başlayan umutsuzluk, TEMAD yönetimindeki olumsuzluklar ve suskunluğun da doğurduğu sonuçla, artarak devam etmiştir.
Farklı eleştirilerin ve umutsuzluğun önüne geçmek için toplumun düşüncelerine tercüman olan TEMAD YÖNETİMİNE ÇAĞRIMIZDIR yazımızda açık ve net olarak, yönetime duyulan güven ve saygıya vurgu yapılıp onlardan mucize değil, olumsuzlukların giderilmesi talebinde bulunulmuştur.
Değerli Meslektaşlarımız, muhtıra ve tehdidin dili "saygı" kelimeleri ile olmayacağı hepinizin malumudur. Yanlış yorumlanan ifadeler için iyi niyetli olanlar eleştiri hakkını kullanırlar. Hakaret dili, asarız, keseriz, yedirmeyiz söylemleri basit ve mücadeleye zarar veren davranışlardır. Bu mücadele kimsenin hezeyanlarını tatmin aracı olamaz, olmayacaktır!
Çağrımıza yapılan yorumların büyük bir bölümü haklılığımızı ortaya koyup ortak talebi tekrarlamışlar ve bu cesur, iyi niyetli, mücadeleyi ve TEMAD’I güçlendirmeyi amaçlayan çağrıya yorum ve kişisel mesajları ile destek sunmuşlardır.
Nitekim, yazımız üzerine Site Yönetimimizi TEMAD GEnel Merkezi yetkilileri aramışlar, yazıdaki bazı yanlış anlamaların toplumda farklı algılanacağı endişesini dile getirmişler, bugüne kadar sitenin mücadele ve TEMAD’a verdiği desteğe teşekkürlerini iletmişlerdir.
Özet olarak;
Hiçbir meslektaşımız yönetimdeki fikir ayrılıklarını bölünme olarak değerlendirmesin. Biz görevimizin başında ve mücadelemiz için yapılan çalışmaların takibindeyiz. Assubay toplumuna verdiğimiz sözleri tüm imkanları zorlayarak yerine getirme azim ve kararlılığındayız. Olumlu sonuçlar alacağımıza inanıyoruz. Çünkü, taleplerimizde haklı olduğumuzu biliyor, muhataplarımıza da anlatıyoruz. Eylemler elbette demokratik haktır. Gerekirse kullanacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Biz bu mücadelede yüzbinlerin vebalini üstlenerek yola çıktık. En büyük gücümüzü assubayların desteğinden alıyoruz. Meslektaşlarımıza gerek duyulduğunda açıklama yapmak bizim görevimizdir.
denmiştir. Bilgilerinize saygı ile sunuyoruz .
Yorumlar
--------------------------------------------------------------
YÖNETİCİ NOTU : Sn.Yurtman adayların kendilerini tanıtması için sitemiz tarafsızlık ilkesi ile herkese açıktır Seçim mevcut tüzük gereği delege oyları ile kesinleşecektir Sizin Temenniniz tüzük kurultayında değerlendirilebilir; Böylece şubelerde kayıtlı üyeler kendi ve genel başkanlarını seçebilirler
Ben, TEMAD üyeliğimi Sn. Keser'in başkan olmasından sonra başlatan, bu yönetimin çağrıları doğrultusunda 2012 Ekim Ankara buluşmasına, 2013 Mart İstanbul buluşmasına koşa koşa gitmiş ve bu gönül desteği halen %100 süren biriyim. Bşk. yardımcılarının katıldığı Kadıköy toplantısında da bulundum. İzlenimim şudur: Toplumdan gelen eylem istekliliği gündeme geldikçe, itidal tavsiye eden, "bize güvenin, bize bırakın" diyen, yönetimde oluşan görüş farklılıkları konusunda hiçbir açıklama yapma ihtiyacı duymayan, istifalardan sonra bile ne olup bittiğini anlayamadığımız bir durumla karşı karşıyayız.
Görev tazminatını 2002 yılından beri, taa 57. Hükümet olan DSP-MHP-ANAP koalisyonundan beri bekliyoruz. Bunun engeli siyasetten mi, GenKur'dan mı kaynaklanıyor, bilmek istiyor ve buna göre tavır sergilemek istiyoruz.
Yönetimden beklediğimiz "lütfen gösterilmiş ilgi" değil, gerçek ilgidir. Gelecek Yüzyıl'ın ilk sayısının kapağında yazdığı gibi; "yönetmeye değil, temsile geldiklerini" hatırlasınlar, yeter. Sözlerim, başkanlık koltuğunda kimin oturduğuna göre değişmeyen, yarın yönetim değişse de geçerli olacak sözlerdir. Eleştiriler; yöneticilere yol gösteren, ışık tutan fırsatlar olarak değerlendirilmeli, kişiselleştirilmemelidir.
Saygılarımla...