Değerli arkadaşlarım
Subayların ne zaman mağdur olduğu hatırlanılsa akla hemen silah arkadaşlığı gelir; hukuki yardım için biz bir aileyiz diye kampanyalar başlatılır, elbette bunun yararına inanıyoruz ama söz konusu assubay olursa hakkı, hukuku ve aileyiz kavramını hatırlayana aşk olsun...
Teröriste törenlerin yapıldığı, destekçilerinin basında,sanat ve iş dünyasında hâttâ TBMM çatısı altında itibar gördüğü bir Türkiye'de hepimizin üzüntü duyduğu bir konu olan Silivri mahkemelerinde terörist olarak suçlanan general,subay,assubay ve akademisyenlerin durumunun kamuoyu vicdanını sızlattığını ve adaletin yara aldığını belirtenler assubaylar olmuştur.
Bütün bunları bilmenize rağmen yeniden niçin gündeme taşıdığımı merak edenler olabilir. Posta kutuma düşen bir iletide bugüne kadar sessiz kalan emekli subayların Silivri'deki arkadaşlarına destek için örgütlendiklerini belirten aşağıdaki mesajı aldım.
EMEKLİ SUBAYLARA ÇAĞRI...
Tüm yurtseverlere yayılması, duyurulması ricasıyla.
Gün birlik beraberlik ve birbirimize sahip çıkma günüdür !...
Gün tüm değerlerimize sahip çıkma günüdür !..
SİLAH ARKADAŞLIĞINA SAYGI YÜRÜYÜŞÜ..
03 MART 2013 PAZAR GÜNÜ, KUMBURGAZ’DAN SİLİVRİ CEZAEVİNE “SİLAH ARKADAŞLIĞINA SAYGI YÜRÜYÜŞÜ” YAPILACAKTIR.. KUMBURGAZ -TEM BAĞLANTI KAVŞAĞI’NDAN 08.00’DE BAŞLAYACAK 27 KM.LİK YÜRÜYÜŞ, MUHTEMELEN SAAT 14.00 CİVARINDA SİLİVRİ ÇADIRLARINDA SON BULACAKTIR..
TÜRK BAYRAĞI, ATATÜRK FLAMALARI VE HUKUKSUZLUKLARI ANLATAN DÖVİZ VE AFİŞLER TAŞIYACAK EMEKLİ SUBAYLARI, TUTUKLU YAKINLARINI YÜRÜYÜŞE DESTEK OLMAYA VE SİLAH ARKADAŞLARIMIZI SEVİNCE BOĞMAYA DAVET EDİYORUZ..
YÜRÜYÜŞE KATILMAYI DÜŞÜNENLERİN, http://www.silaharkadasliginasaygi.com/ SİTESİNE İSİMLERİNİ YAZDIRMALARI, TUTUKLU SİLAH ARKADAŞLARINA DESTEK VERECEK KATILIMCILARIN SAYISINI ARTIRACAKTIR. YÜRÜYÜŞE KATILACAKLARIN İSİM LİSTESİ VE YÜRÜYÜŞ RESİMLERİ, ADI GEÇEN SİTEDE YAYIMLANACAKTIR.
TUTUKLU SİLAH ARKADAŞLARIMIZIN BİR ÇOK SAHTE DELİLLE SUÇLANDIĞINI KAMUOYUNA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE DUYURMAK İSTEYEN HER EMEKLİ SUBAY YÜRÜYÜŞE KATILMALIDIR. YÜRÜYÜŞE KATILAMAYACAK DURUMDA OLANLARIN İSE, BAŞLANGIÇ NOKTASINDAN, SEMBOLİKTE OLSA 100 M. YÜRÜMELERİ, TUTUKLU VE YÜRÜYECEK SİLAH ARKADAŞLARIMIZA BÜYÜK MORAL VERECEKTİR., YALAN YANLIŞ HABERLERLE KASITLI OLARAK İTİBARSIZLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILAN VE ASİMETRİK PSİKOLOJİK HAREKATA MARUZ KALAN SUBAYLAR, TÜM KARALAMALARA RAĞMEN ÜNİFORMALARIYLA GURUR DUYMAKTA VE SİLAH ARKADAŞLIĞINA SAHİP ÇIKMAKTADIRLAR. SAYGIYLA DUYURULUR..
SİLAH ARKADAŞLIĞINA SAYGI NÖBETİ..
TÜRK ORDULARININ KOMUTANINA VE SİLAH ARKADAŞLARIMIZA VEFA GÖSTERMEK ASKERLİĞİN VE İNSANLIĞIN GEREĞİDİR. BİR ÇOK EMEKLİ SUBAYIN SİLAH ARKADAŞLARINA YETERİNCE YARDIMCI OLAMAMANIN ÜZÜNTÜSÜ İÇİNDE OLDUĞU BİLİNMEKTEDİR. ORGANİZE EDİLDİĞİ TAKDİRDE SAYGI NÖBETİNE GELMEK İSTEYEN EMEKLİ SUBAYLAR OLACAKTIR. SAYGI NÖBETİ, SİLAH ARKADAŞLARIMIZI HÜCRELERİNDE ABİDELEŞTİRECEKTİR. İŞTE BU NEDENLERLE, 03 MART 2013 PAZAR GÜNÜ YAPILACAK SAYGI YÜRÜYÜŞÜNÜN ARDINDAN SİLİVRİ ÇADIRLARINDA TESİS EDİLEN “EMEKLİ SUBAYLAR” BÖLÜMÜNDE İLK NÖBET TUTULACAKTIR. HER GÜN GÖNÜLLÜ İKİ EMEKLİ SUBAYIN “SİLAH ARKADAŞLIĞINA SAYGI NÖBETİ” NE GELECEĞİ DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR.
SAHTE DELİLLERİN İNCELENMESİNİ, TANIKLARIN DİNLENMESİNİ VE ADİL YARGILANMAYI İSTEYEN, KAÇMA ŞÜPHESİ VE DELİLLERİ KARARTMA İHTİMALİ BULUNMADIĞI HALDE YILLARDIR TUTUKLU YARGILANAN SİLAH ARKADAŞLARIMIZIN ACILARINI BİR NEBZE OLSUN DİNDİRMEK İSTİYORSAK, ÇIĞLIKLARINI DEMOKRATİK TEPKİLERLE SÜREKLİ GÜNDEMDE TUTMALIYIZ. MUHTEMELEN 3-5 AYDA BİR GELECEK NÖBETLE, SİLAH ARKADAŞLARIMIZA BİR GÜNÜMÜZÜ AYIRMAMIZ, TÜRK ORDULARINA KOMUTANLIK YAPANLARIN VE TÜM SİLAH ARKADAŞLARIMIZIN HÜCRE DUVARLARINI YIKACAK VE HAPİSTE OLDUKLARINI UNUTTURACAKTIR.. ONLARA BU ONURU, ÜNİFORMASINI ONURLA TAŞIYABİLMİŞ OLANLAR YAŞATABİLİR.. ONLARA BU ONURU YAŞATACAK RUH, İŞGALCİLERİ DENİZE DÖKEN VE CUMHURİYETİ KURAN RUHTUR. SAYGI NÖBETİNİ TUTAN İRADE, ERGENEKON’DA DAĞLARI ERİTEN İRADEDİR.
“SİLAH ARKADAŞLIĞINA SAYGI NÖBETİ” TUTMAK İSTEYENLER, http://www.silaharkadasliginasaygi.com/ SİTESİNDE NÖBET LİSTESİNE BAKARAK BOŞ OLAN BİR TARİHİ “İLETİŞİM” MENÜSÜNDEN E POSTA İLE BİLDİREBİLİRLER. NÖBET LİSTESİ, NÖBET TALİMATI VE NÖBET TALEP İSTEĞİNİ, İLGİSİZ MÜRACATLARIN ÖNLENEBİLMESİ NEDENİYLE ÜYE OLANLAR GÖREBİLİR.. NÖBETTEN SONRA GÖNDERİLECEK NÖBET RESİMLERİ SİTEDE YAYIMLANACAK VE ÜYE OLANLAR GÖREBİLECEKTİR. OLAĞANÜSTÜ BİR DÖNEMDEN GEÇEN ÜLKEMİZİN VE TSK’NİN TARİHİNE TANIKLIK EDECEĞİNİZE VE SİLAH ARKADAŞLARIMIZA DESTEK VERECEĞİNİZE İNANIYORUZ.. SAYGIYLA DUYURULUR.. "
Görüldüğü gibi suçluların psikolojisi ile bizden destek isteyen ve bizi aile ferdi olarak gören yok, buna rağmen ordu denilen bu büyük ailenin üvey evlatları assubaylar olarak biz de adalet isteyenlere gönül desteğimizi vermeye devam edeceğiz.
Değerli büyüğüm Sayın Ersen Gürpınar'ın Vardiya bizde platformu mensubu subay eşlerinin yürüyüşleri üzerine yazdığı destek mesajındaki bir sitem, bir temennisinde belirttiği gibi;
Haksızlık ve hukuksuzluk karşısında assubay eşleri yürüdüğü zaman 'Assubaylar Mao'nun askerleri gibi eşlerinin etekleri altına gizlendiler ' diyerek assubayları hukuksuz hapis cezaları ile mağdur etmişlerdi, bunun yaralarını hâlâ saramadık;Şimdi subay eşleri yürüyor;Bizlere reva görülen haksızlıklar,hukuksuzluklar yüzünden kimseye oh olsun deme lüksümüz yoktur. Adaletsizliğe mahkum edilmiş bir zümrenin mensupları olarak adalet isteyenlerin yanındayız, tek dileğimiz; eline gül dikeni batınca ayağa kalkanların bizim yıllardır sırtımızda hukuksuzluk hançeri ile yaşadığımızı görmeleridir.
demişti.
Silivri yargılamalarında adaletin gerçekleşmesine katkı için ailenin üvey evlatları olarak öz evlatların yanındayız!..
Saygılarımla.
Yorumlar
Bu kibiri yenmek veya yenmeyi isteyip istememek, konunun ilgililerinin sorunudur. Ben, cumartesi günü İstanbul-Beşiktaş'taki "Vardiya Bizde-Sessiz Çığlık" eylemine, tamamen kendi inisiyatifimle katıldım ve destek verdim. Fırsatım oldukça da bunu sürdürebilirim. Eylemde en çok alkış alanlardan biri de, 18 yıla mahkum olmuş bir amiral babasıydı ve o baba emekli bir deniz assubayıydı, konuşmasının başında bunu ifşa ederek herkesin sempatisini kazandığını da söyleyebilirim.
Benim bu hukuksuzluğa vereceğim destek, hiç kimsenin iznine tabi değildir. Ortada bir haksızlık var ve buna karşı bir duruş sergiliyorum. Benim sorunumda ve uğradığım haksızlıkta, bana destek vermeyeyenin ayıbı bu desteği vermeyenindir. Bu hukuksuzlukta, benim kişisel gayretimin onuru da bana aittir.
Bir de şu sıkça dile getirilen ve bu sitenin sayfalarında da sıkça rastladığım “TSK’nin itibarsızlaştırılması ve Emperyalist senaryolar” gibi ifadeler, şunu açık yüreklilikle söyleyeyim ki TSK’nin anti emperyalist bir yaklaşımı hiçbir zaman olmamış aksine 1952’de Kore’ye Nato’nun çıkarları doğrultusunda asker göndermekle emperyalist işbirliğine başlanmış ve Somali, Bosna,Afganistan, son zamanlarda Irak, Libya ve Suriye gibi örneklerle bu sıkılaşarak ve inkar edilemez bir hal alarak devam etmiştir.İktidarlarla TSK’nin belki de en kolay fikir birliğine vardıkları olgu emperyalizmle işbirliği olmuştur. Ve şimdiki zaman için yakındığınız emperyalist senaryo bu ülke topraklarında bir senaryo olmaktan öte cumhuriyetten bu yana ne yazık ki bir gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır.
Bir emekli astsubay olmama rağmen burada okuduklarım, yazıların içeriği mücadele ile ilgili suya sabuna dokunmayan oluşumlar daha çok uzaklaşmama neden oldu. Eğer Uzman Çavuşların açlık sınırında yaşadıklarını, Uzman Çavuş Kanununun köleliğe eş değer olduğunu görmeyip, birlikte mücadele olanaklarını araştırmayıp subayların tutuklulukları ile ilgili rahatsız olduğunuzu söylerseniz benim yerim asla sizin yanınız olmayacaktır. Bu zamana kadar kafanızı kumdan çıkarıp, bu ülkedeki gerçek emekçilerin, ezilenlerin, sonda kalanların hiçbir eylemine omuz vermiyorsanız, yanı başınızda uzman çavuşların feryadına kulak tıkayıp kendi özlük haklarınızla ilgili kazanımlar için sizi hiçbir zaman değer olarak görmeyenlere destek olursanız, geçmişte olduğu şekliyle hakkınızı alamayacağınız gibi tarafınız da sorgulanır hale gelecektir.
Son olarak Astsubay Sendikası ile ilgili yazıyı hayretle okumuş ve mücadele bilincinden ne kadar uzak olunduğunu gördüğümde bir daha yazmamaya karar vermiştim ama insan dayanamıyor.
Nerden baksan tutarsızlık nerden baksan “Stokholm Sendromu”
------------------------------------------------
YÖNETİCİ NOTU.
Sayın Polat
Siz, yazının içeriğini bile anlayamamışsınız,bu yazının başlığı bile ( SİLAH ARKADAŞLIĞI DERKEN ...) konuyu anlatıyor ama başkalarını ön yargı ile suçlarken daha önceki yorumlarınızdaki gibi ön yargılı olduğunuzun farkında değilsiniz. Silivri'de sadece subaylar yargılanmıyor, Silivri'de gazeteciler,akademisyenler ile beraber aynı zamanda hukuk ve demokrasi de yargılanıyor... Generallerin demokrasi aşığı olduğunu belirten yok,ancak daha önce demokrasiyi askıya almaları onların yargısız infazını da gerektirmiyor. HUKUKUN TEMEL PRENSİPLERİNDEN BİRİ DE SUÇA SUÇLA KARŞILIK VERİLEMEZ ilkesidir.
Bu ülkede assubaylara ön yargılarla yapılan hukuksuzluklardan sonra bir assubayın bile generalin yanında olabileceğini düşünmek ahmaklıktır; söz konusu adaletin,meşrû hukukun yanında olma olayıdır. Birilerinin değirmenine su taşımak için yorum yapanların bunu anlamasını bekleyemeyiz.
Makale ve altındaki yorumları okursanız adalet isteyen bir mesleğin mensupları olarak generalleri değil adaleti desteklediğimizi özellikle belirttik, ama ne yapalım herkesin anlayacağı tarzda yazarsak bunun makale ve yorum değil roman olması gerekir. Bu sitenin amacı belirtilmiştir; siz daha cesur özellikle uzman çavuşların hakkını savunmayı amaçlıyorsanız elinizi,dilinizi ve sizi bu siteye bağlayan yok, bu dileğinizi muhtelif platformlarda hâttâ uzman çavuşlar derneğinin sitesinde gerçekleştirebilirsiniz...
Bunlar silah arkadaşı diye kime diyorlar belli. Bir de uyarmışlar. "Amman aranıza subay olmayanı almayın, dikkat edin" diyorlar. Oysa iddia ettikleri konu hukuksuz yargılama ise bu konunun savunucusu sivil de olabilir, assubay da. Kaldı ki siyasi bir hareket tarzı da olabilir. Ancak yapılmak istenen sadece subay şovu. Kibir kalpleri o kadar sarmış ki, kimbilir harbiye marşıyla yürürler. Kimbilir operasyonlarda telsizlerde aslanım kaplanım haydi kahramanlarım diyen sadece yalancı diller idi. Kalpler zaten kararmıştı. Bir çoğu dar gelirli ailelerden gelmiş hasbelkader subay olarak ordunun komutasını üstlenmiş kişilerin nasıl olur da bu kadar kibir yüklenip, nasıl olur da kendi meslektaşları olan bir alt meslek grubu insanlara düşmandan daha düşman baktıkları üniversitelerde bilimsel araştırma konusu olması gerek. Zavallılar...
Şayet bu yazıda söz konusu ettiğiniz bu günün emekli subayları, o günün emekli subayları olsaymış ortada ne Türk Ulusu olurdu ne de Türkiye Cumhuriyeti..
Sayın Mehmet Emin Atılgan bu günkü durumu özetlemiş. Nasıl 1918'lerin cepheden cepheye koşmuş, savaşlarda pişmiş, gözünü budaktan esirgemez Türk Subayları öncülüğünde Kurtuluş Savaşını takiben Türkiye Cumhuriyeti kurulduysa, bu gidişle bu günü, çıkarcı, sadece hep bana hep bana diyen, bana dokunmayan yılan bin yaşasın kafasına sahip, haksızca hapse düşmüş arkadaşlarının yanında durmayı becerememiş çoğunluğu pısırık Türk subaylarının sessizliği sayesinde de yıkılacaktır demeyi de ben eklemiş olayım..
İçim sızlıyor..