Önce yasaya hukuka uyalım.
Ne diyor Tüzüğün 46. Maddesinde,
“ Bir kişi en fazla üç defa Genel Başkan seçilebilir”.
Yani her üç yılda bir olmak üzere 9 yıl üst üste üç defa seçilebilir demiyor.
Hepsi hepsi Üç defa diyor.
Mevcut Başkan da üç defalık hakkını kullandı bitirdi.
2011- 2012- 2014
Hala kendisine resimli şövalye tanıtım pulları bastırıp altına da reis biatı ile methiye düzdürmenin alemi yok.
Hiç tüzük bilmez cahillerimiz çıkmış şimdiden ortalık karıştırmaya soyunmuşlar.
“ Ahmet Keserle haklarımızı almaya devam. Ahmet yeniden başkan deyip “
Memlekette işsize güçsüze iş çok.
İnsanda azıcık utanma olsa, ar damarı çatlar.
“ben 6 yıl üç dönem bu topluma ne verdim, vermeyi bırak nelerini aldım “ diye.
Buradan söyleyeyim, boşuna zahmet etmeyin.
Bu seçim tanıtımlı yeni Ahmet KESER pulları olsa olsa bu saatten sonra hatıra pulu olur.
Koleksiyon yapanlar alsın pul koleksiyonlarındaki münasip yerlere yapıştırsınlar derim…
Gelelim seçim mi geçim mi meselesine…
2011 de yazdım, 2012 de yazdım, 2014 te yazdım.
2015-16 da tekrar tekrar yazdım.
Balık hafızalı yaşayanlarımız için her yıl yazdım.
Genel Başkan şakşakçılığı değil meselemiz.
Değişen her yeni konjoktüre göre strateji.
Hızlı değişime ve sisteme karşı çok güçlü, kararlı bir tepki.
Haklı ve doğru bir stratejisi yürütecek akli bir ekip, kadro, çalışma gurubu,
Saraya külliyeye, kapısına dayanan bir irade.
Bakanlarla kavga veren bir inat.
Biat ve yalakalık değil.
2017 de , Böyle inançlı, teşkilat yapılı bir TEMAD olmalı diye yazıp çizdim.
Bu yüzden genel kurulun ilk günü ihraçları kaldırın, dava insanlarını yönetimde görev alabilecek yasal özgürlüğe kavuşturun.
İlk gün davayı konuşun, tartışın ,,,
ÖZELEŞTİRİ YAPIN….
Meseleleri, çözümü, masaya yatırın, bir ortak akıl ve karara varın. Bir muhtıra gibi bildiri yayımlayın.
İkinci gün de seçime geçin.
Duvara, panoya, divanın önüne, delegenin kucağına her isteyenin adaylığını özgürce açıklayabildiği tek bir liste koyun.
Oradan inançla, 17 dava adamını seçin.
Gerekiyorsa da bir tanesini de bu adam da benim başkan adayımdır deyip işaretleyin.
Kahramanlar bire bir orada meydana çıksın.
Kimse bir adamın listesinde ,dost, ahbap, kanka, devre, kanka, tertip, hemşeri falan olmasın.
Ne disiplin ,ne de denetim için aday olan arkadaşın,
“ beni başkan adayım seçti….” Borcum var, diyetim var korkusu olmasın.
Bunlar 1951 den beri İç Hizmetin acımasız tahakkümünden ezilen Assubaylara yakışmaz.
Bu topluma zul ve utançtır.
Bizi insanlık onurumuz adına bu yola çıktık.
Üç yılda bir ortaya çıkıp da birilerinin listesinden ekmek ve adalet savaşçısı olmayız… olamayız.
Bu mazlumluk davasıdır. Fakirlik davasıdır. Ekmeksizlik davasıdır. Okey partisi değil…..
Parası ,altında siyah arabası, yedirip içirecek, il il gezdirecek havası olamayanlar da temada bağımsızca aday olmalıdırlar.
Kimsenin 17 adamlık bir liste yapıp getirme saçmalığı ve ilkelliği olmamalıdır.
Bunu her yıl yazdım. Her seçim dönemi sonunda da bu soytarıca seçim usulü yüzünden bu toplumun ne yıllar kaybettiğini siz de ben de gördük…..
2014 te olanlar aynı sahne aynı tuluat aynı replikte yine yaşanmaya başladı.
Şimdiden 3 gurup çıktı “Biz talibiz “ dedi.
Ne acı ki bu gurupların da üçünün de mayası, mecrası, yine Ankaralı, Ankaradan.
Saçma bir tüzük maddesi yüzünden başka yerden kimsenin yönetimde olma şansı ne acı ki yok.
O yüzden elimizdeki adaylar hep aynı.
Dön gel ali, dön gel veli,
Böyle dava kulübü olmaz.
Yıllardır 17 milyonluk İstanbuldan, 16 şubeli İzmirden bir tek dava insanı oraya gidemez.
Böyle antidemokratik temsil olamaz.
Bu davaya 11 ay turist olanların 12. Ay gelince nurtopu gibi veya dolunay gibi ortaya çıkıvermesi ile bu dava yürütülmez, ilerlemez.
İddia ediyorum ki, çoğu adayların gelinen şu son noktadaki yasal ve kanuni mevzuatlardan dahi haberleri yok.
OHAL kararnamesi ile neler değişti, ve değişiyor dünyada haberleri yok.
İşin içine girmek gibi bir gayretleri de yok.
Çünkü o kısımın seçim kazanmakla zaten alakası da yok..
“ Olduğunda Fahrettin BAĞRI dan gidip hazır emek dökülmüş bir zımbalı dava dosyası alırız….”
Haziran sıcağı yakıp kavurunca elmanın içinden kafasını uzatan elma kurdu olan bademe meraklı ademler değildir ihtiyacımız olan.
Hamdım, Yandım, Piştim diyebilenlerindir, yananlardır, pişenlerdir, her gününü, hayatını, kafasını, beynini bu davaya verenlerdir seçilmesi gerekenler…
Temsilde adalet denen o makamın içinde olması gerekenler.
Bu gün benim dava ekibi kurgumdaki gerçek akli insanların hemen hepsi de Temaddan kanunsuzca ihraç edilenlerdir.
Diğerleri üç yılda bir ortaya çıkarken onlar gece gündüz bu davanın beklentisiz kullarıdır.
Acı ve trajik olan da hepsi ekmek ve adalet davamız için mücadele vermek suçundan ihraç edilmişlerdir.
ÖNCELİK TEMAD'A YENİ YÖNETİM SEÇMEKTE DEĞİL,
Yönetecek donanımlı insanları bulmakta.
Temad'ı ekmek ve adalet davası için yapısal olarak yeniden organize etmekte.
Yeniden örgütlemekte.
Yeniden tüzüklendirmekte.
Yeniden görev ve çalışma alanları oluşturmakta.
Yani sil baştan STK yapmakta.
Cenaze levazım işleri gördürmekte değil,
Tur operatörlüğü yapmakta değil.
Zeytin ve gayrimenkul işletmesi yapmakta değil.
Ezilen astsubay toplumuna layık bir kuruluş yapmaktır.
Sorun bakalım, kendi adına yeniden seçim amaçlı reis pulları bastırtan başkanınıza.
Aylık geliri nedir….?
Dava kulübü ve toplumu olmak farklı,
Temad'a başkan ve yönetici olmak farklıdır.
Bu işin içinde, merkezinde, ne istediğini, hangi kanunla ne yapmak istediğini, hangi yoldan istediğini bilen eli dosyalı bilginler,gezginler,alimler lazımdır.
Yok mu?….
O kadar çok var…
2017 de artık bu insanlara ihtiyaç var.
Hele ki 15 Temmuzdan sonra….
Bize, aklını Assubayın ekmek ve peyniri ile bozmuş sadece davamız ile yatıp kalkan, adamlar gerekli.
Bu yüzden de en önce içimize yönelik ihanet kafalı sinsi ve alçakça ihraçları dava kahramanlarının üzerinden hemen kaldırılmalıyız.
Bu davanın merkezinde donanımlı, bu işin ehli insanların artık olmazsa olması şarttır .
Bu Genel Başkanın da bu anlamda Assubay ekmek ve adalet davasına yaptığı bu ihanet asla unutulmayacaktır.
Bir kere,
Üç yılda bir; çayırlarda yağmurun ardından yeşeren yemlik otu gibi ortaya çıkan benim adına “çakma başkanlık “ dediğim niyet, heves ve algıdan herkes vazgeçmelidir.
Bu davaya ahdetmiş herkes Başkanlık sevdasından şöyle bir uzaklaşmalıdır.
Kendini değil, donanımlı ekibini ve davaya dair hedef projesini ve vereceği mücadeleyi anlatıp açıklamalıdır.
Kendi resmi ve fotoğrafı ile sayfalarda adaylık açıklayan herkes biliniz ki kendi egosuna ve bencil yapısına hizmet için ortaya çıkmıştır.
Assubayların Başkana da, Genel başkana da ihtiyacı yoktur.
Donanıma, stratejiye, akla,
mevcut oluşmuş statüye, yapıya karşı dosyalanmış yepyeni teklife,
yasal çare ve çözüme, ihtiyacı vardır.
GÖRDÜĞÜM DE O Kİ TAM OLMASA DA TÜM ÇALIŞMA VE ORGANİZASYON GAYRETİ İLE, İDEAL BİR EKİP VE ÇALIŞMA GURUBU HAVASINDA BU İŞE İNANARAK SOYUNAN TEK ÇALIŞMA VE ADAY GURUBU DA SAYIN HAMZA DÜRGEN GURUBUDUR.
Kendilerine doğru yolda , sadece dava adına yürümelerini diliyorum.
Bu türden yapılacak bir seçimde de tüm delegeyi bu gurubu desteklemeye çağırıyorum.
Tek adam parlatması bize yakışmayan bir temsil biçimidir.
2011 de parlattığımız, 35 kere Tv kanallarına çıkarttığımız, 60 kere gazetelerde manşet yaptığımız Ahmet KESER kaç kez sayın Erdoğan'a gidebilmiştir?
Kaç kez görüşmüştür?
Kaç kere ağırlığını hissettirmiştir?
Var mı bir kare görüşme resmi?…
2011-2017 ……
Tam 40 bin muhtar yedinci tavafını yapmış , bizim ulu beyzademiz yok.
Genelkurmay ile Sayın Civan, Sayın Kayıkçı dahi özel görüşme yapmış, bizim haşmetlimiz yok.
Dosyan var mı?….
Dosyasında 137 tane meselesi var….
Öncelik yok…
Yeni ve değişen şartların alternatifi bir teklif yok….
4 YILLIK ASSUBAY FAKÜLTESİ DAHİ YOK.
MESELE TEK ADAM SEÇMEKTE DEĞİL…
SONUÇ ALACAK İRADELİ, HIRSLI, GÖZÜ KARA ADAMLAR SEÇMEKTE.
Bu yüzdendir ki…
Assubayların mücadelesi, her 3 yılda bir ortaya çıkan bir tane emeklinin sarığındaki kerametten menkul değildir.
Bu güne kadar gidilen yol ve rota tutmamıştır. Bu mazlum ve mukaddes toplum alaya alınıp, dalga geçilmiştir.
Hala da seviyesizce alay edilmekte, dalga geçilmektedir.
Savunma bakanı, Maliyeye, Maliye bakanı da tonton bakanımız Sayın Nabi Avcı'ya havale etmektedir.
Görüntümüz utanç ve kepazeliktir.
Her kafadan, her adamı olandan kabadayıvari, iş bitirici, sihirbaz açıklamaları ve yalanları gelip durmaktadır.
Ortalık; Kimin eli kimin cebinde belli olmayan , haddini ve kendini aşmış yetkisiz, sorumsuz açıklamalarla doludur.
Kimse de ; birkaç insanın dışında ne meseleyi, nasıl ve nereden ne şekilde çözülebileceğini asla araştırmamakta ve bilmemektedir.
Bu sürdürülemez bir cehalet karmaşasıdır.
Bu derneğin aynı bildik usülden , tüm teşkilatların temsilden muaf olduğu, " ben" merkezli çağdışı, metodla seçim yapmasının da 2018 adına hiçbir getirisi olmayacaktır.
Oraya oturan da bu tüzük ve bu teşkilat yapısı içinde,sayın keserin yolundan gitmeye mahkum olacaktır.
Şahsi ikballer yine günü gelip kapıya dizilecektir.
Çünkü bu dernek dava kulübü değildir, hiç de olamamıştır.
Çare;
Tüm aklı , fikri, enerjiyi, cesareti göz karartmayı Assubayın ekmek ve adalet davasına verebilmektir.
Her rutin, kedi sarması faaliyeti iptal ve durdurmaktır.
Her zırva etkinliği ve dosyalarını kaldırıp çöpe atmaktır.
Tatlı hayattan vazgeçmektir.
Yeni, farklı, kök söktüren ,radikal bir yol izleyebilmektir.
Bu toplumun hep birden intihar edebileceğini, saraya, bakana, hissettirmektir.
Kişiye biatlı, cahil kalabalık sürüsü görüntüsünü atıp,
Yeni ruh ve şekli bilinçli, kararlı, korkmayan, gemisini yakmış, 1 MAYIS dava kalabalığına çevirtmektir.
Mutlu mesut gülümseyen pozlar vermemektir.
Bu toplumun öfkesini aynen yansıtabilmektir.
Delegeye ve malumun ilanlarına her yıl anımsattım... yazdım... uyardım...
Başkan ile adamlarını seçmeyin.
Dava adamlarını seçin.
Çünkü o 16 adamı siz seçmiyorsunuz.
Başkan adayı seçmiş, sadece size onaylatıyor.
Bu komediye gelmeyin.
Listenizi önünüze alıp 17 adamı da , siz seçin.
Ahmetten de, aliden de, veliden de alarak….
Arı gibi her çiçeği ve iyi balı bulup koklayarak.
Cımbızla ayıklayıp ekip seçin. 17 deli dolu, diyojen seçin. İşe erbap adamlar seçin.
Onlar da oturup başkanlarını kendi içinden seçsinler.
Bu toplum dava temsilcisi seçmelidir. Dernek işletmecisi değil.
Dolabı, kalemi, defteri, dosyası ;
Çalışması , teklifi , kanunu, kararnamesi, mevzuatı olan….
çare, çözüm dolu koşuşturan ,
Bakanları, Başbakanı, Cumhuru didikleyen,
Çözüm için çırpınan,yapışan,
deli dolu kahramanları siz bulun, cezalı ise siz affedin, siz bu davanın başına oturtun…..
Bu toplumun bolu beyine değil,
Deli Dumrullara ihtiyacı var….
Bu realiteyi artık bilin…….
Saygımla
Adnan Fuat ÖZDEMİR
Yorumlar